Kapıda muhafız olarak çalıştı. Salağın önde gideniydi. | Open Subtitles | عمل كحارس للبوابة، كان وغداً من الطراز الأول. |
Buraya tam bir er olarak, bir muhafız olarak döneceksin. | Open Subtitles | سوف تعود كحارس حقيقي |
Seni de İlk muhafız olarak hep takdir etmişimdir. | Open Subtitles | لدي غرام عظيم لك كحارس أول |
Övünmüyordu; kendini nöbette uyuyan basit bir muhafız olarak betimlemişti. | Open Subtitles | لا شيء مبهرج، صور نفسه كحراس نائم في ورديته |
Ve muhafız olarak kalmalarına izin verildi. | Open Subtitles | سمح لهم بأن يبقوا كحراس |
Bir muhafız olarak göreviniz-- | Open Subtitles | أنه واجبك كحارس لــ |