Ardından kuvvetli bi rüzgar bizi Mumbai'ye sürükleyecek. | Open Subtitles | ومن ثم ستونكينج طاقة رياح سوف تأخذنا إلى مومباي. |
Mumbai'ye gittim Dilip'in evini buldum ve evin önünde beklemeye başladım. | Open Subtitles | .. و بعد ذلك وصلت إلى مومباي . وجدت منزل السيد ديليب و وقفت أمامه |
Uluslararası planda güvenebileceğimiz birisine ihtiyacımız var ve Tom'u bir yıllığına Mumbai'ye gönderiyorum. | Open Subtitles | الخطة الدولية بحاجة لرجل مكلف بها لذا سأرسل توم الى مومباي لمدة عام |
Ama şunu bil ki, tüm kargoların, Mumbai'ye gelişi duracak... ve kargolar dışarı çıkmayacak. | Open Subtitles | الحصول على هذا , فإن جميع الشحنات التوقف عن المجيء الى مومباي و.. ولن يخرج الشحنات. |
40 yıl önce ben de Mumbai'ye aktör olmaya gelmiştim. | Open Subtitles | منذ 40 سنة جئت انا ايضا لمومباي لأكون بطلا |
Dinle. Yarın Mumbai'ye geri döneceğim. | Open Subtitles | أسمع ، يجب علي . العودة إلي مومباي غداً |
Genellikle eroin Punjap sınırından Mumbai'ye geliyor. | Open Subtitles | غالبية الهيروين في مومباي يأتي من الحدود البنجاب. |
İyi dinle en kısa sürede Mumbai'ye varın. | Open Subtitles | استمع بحرص حالما تصل الى مومباى اتصل |
Şuradan Mumbai'ye doğru yol alıyorduk. | Open Subtitles | لقد كنّا في طريقنا إلى مومباي ، من هناك |
Başkan Obama, Hindistan Başbakanı ile buluşup gevşeyen ABD ticaret sınırlamalarını konuşmak için sorunsuz bir şekilde Mumbai'ye gitti. | Open Subtitles | الرئيس أوباما كان مجدولاً له الذهاب إلى مومباي للقاء رئيس الوزراء الهندي لمناقشة تخفيف القيود المفروضة على تجارة الولايات المتحدة إنها رحلة ناجحة ستدرُ أرباحًا على البلاد |
Mumbai'ye film yapmak için mi gidiyorsun? | Open Subtitles | وذاهبٌ إلى "مومباي" لكي تُدخل موسيقاك إلى الأفلام؟ |
Mumbai'ye Amitabh Bachchan ile görüşmeye gidiyorum. | Open Subtitles | ! أنا ذاهب إلى مومباي لمقابلة أميتاب باتشان |
Bay Nicholas, Buradan Mumbai'ye gitmek oldukça zor ve bir sürü tehlikeli yer var. | Open Subtitles | سيد "نيكولاس" من هُنّا إلى مومباي" رحلة شاقة جداً " وأماكن خطرة جداً |
Olmaz, kapasitemiz doldu zaten. Mumbai'ye gidiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نحمل حمولة زائدة بالفعل "سنتجه الأن إلى "مومباي |
Çünkü hastaymış gibi davranmazsam aktör olmak için kaçıp Mumbai'ye gidecek. | Open Subtitles | سيهرب هو الى مومباي ليصبح ممثلا |
Mumbai'ye geldiğim gibi MHO47789 adında bir otelde kaldım. | Open Subtitles | لقد جئت الى مومباي من القرية و قطنت ب فندق 5 نجوم اسمه MH4 |
Mumbai'ye geldik. | Open Subtitles | هيا إستيقظ يا أخي ، لقد وصلت لمومباي |
Bunu alıp Mumbai'ye git, Dilip Efendi ile tanış." | Open Subtitles | و إذهب لمومباي و قابل السيد ديليب " |
- Sadiq yasağı engelleyip Mumbai'ye ulaşabilirsek altında ulaşabilir. | Open Subtitles | - صادق - إذا أمكننا تجاوز حظر التجول والوصول إلي مومباي كذلك يمكن أن نفعلها بالذهب |
İkisi de Mumbai'ye EDM festivali için gelen üniversite öğrencisiymiş. | Open Subtitles | كلاهما كانوا طلاب جامعة في مومباي من أجل حضور مهرجان الشيخ المقدس |
Sonra da Mumbai'ye dön! Tamam mı! | Open Subtitles | وبعد ذلك ارحل الى مومباى |