Işıkları kapattık, ve tüm havayı dışarı çıkartarak bir vakumun içine koyduk, sonra mutlak sıfıra çok yakın bir dereceye kadar soğuttuk. | TED | ابعدنا الانارة .. وقمنا بسحب الهواء وتبريد الجهاز الى درجة واحدة فوق الصفر المطلق |
Evrenin en geniş kara delikleri 10 ila 17 kelvin arasında bir sıcaklık yayıyor, ki bu da mutlak sıfıra çok yakın. | TED | إنّ أكبر الثقوب السوداء في الكون تعطي درجة حرارة حوالي 10 مرفوعة إلى الأس -17 "كلفن" وهي قريبة جدًّا من الصفر المطلق. |
İçinde olduğumuz evren üç saat içinde mutlak sıfıra ulaşacak. Güvenlik görecelidir. | Open Subtitles | الكون الذي نحن عليه سيصل الى الصفر المطلق بعد ثلاث ساعات الأمان هو أمر نسبي |
Aşama aşama aynı ısıya gelerek kainatın genişlemesi onları mutlak sıfıra kadar soğutacak. | Open Subtitles | وستتشارك تدريجياً بنفس درجة الحرارة حتى تصل جميعها الى الصفر المطلق |
Hatta, yaşayan cisimler bu düzende, bu yapıda davranıyor gibi görünüyor, tıpkı kuantum mekaniğin önemli bir rol oynadığı mutlak sıfıra yakın soğutulmuş cansız cisimler gibi. | TED | في الحقيقة، الكائنات الحية تميل إلى التصرف حسب هذا الترتيب وهذه البنية حيث تبرد إلى ما يقارب الصفر المطلق تماماَ كما يحدث مع الجمادات، حيث تلعب تأثيرات الكم دوراً مهماً جداً. |
Evren adım adım "mutlak sıfıra" kadar soğudu. | Open Subtitles | الكون يبرد تدريجيا نحو الصفر المطلق. |
Ancak eğer kristali mutlak sıfıra kadar soğutursam, atomların hareketleri durur ve eğer, eğer bir wimpi bu kristale atarsam kristalin titreşimini görürüm, ve bu da aradığımız işaret olmuş olur. | Open Subtitles | ولكن إن جعلت هذا الكريستال يبرد بأقرب درجة من الصفر المطلق ( -273 سيلزيوس) حتى تتوقف حركة الجزيئات |