"mutlu etti" - ترجمة من تركي إلى عربي

• بسعادة
• جعلتنا سعداء
• لقد أسعدها
• جعلني سعيدا
• جعلني سعيداً
• سعيد أن
• ذلك سعيداً

- Ne demek. Ben burada değilken başka birinin evime baktığını bilmek beni çok mutlu etti.
جعلني أشعر بسعادة معرفتي بأن هنا أحد يهتم بمنزليّ.

Babamın hükümdarlığının dışında bir yerde yaşamak kısa bir süreliğine bile olsa başka biri olmak beni çok mutlu etti.
أن أعيش حياةً خارج سطوة أبي أن أكون شخصيّة أخرى ولو لفترة قصيرة، غمرني بسعادة لا تريم.

Müzik o kadar mükemmeldi ki bir anlığına hepimizi mutlu etti.
كانت الموسيقى مثالية حتى جعلتنا سعداء جميعاً للحظة

Yardım etmek onu çok mutlu etti.
لقد أسعدها كثيراً أنها تقدم المساعدة.

Onlar için bir şey bekleme, O beni mutlu etti.
ترك شيئا بالنسبة لهم، جعلني سعيدا.

Yıllar önce öldüğünü duydum. Bu beni çok mutlu etti.
،سمعت انه توفى منذ عدة سنوات مما جعلني سعيداً

Karşı tarafın avukatının da bu gece buraya gelmiş olması beni mutlu etti.
أنا سعيد أن محامي الخصم قد وجد أنه مناسب أن ينضم إلينا الليلة

Bu beni ne kadar mutlu etti tahmin edemezsin.
لا تعرفين كم يجعلنى ذلك سعيداً , بالطبع

"Geçen bu haftasonu, karım olduğun için, beni çok mutlu etti çünkü seni çok seviyorum."
"العطلة الماضية جعلتنى أشعر بسعادة بالغة كونك زوجتى" "لأننى أحبك حباً جماً"

- Bu beni çok mutlu etti. - Çok teşekkürler.
ذلك يشعرني بسعادة كبيرة – شكراً جزيلاً -

Sen onu kanatları altına aldı. Sen bizi çok mutlu etti.
أنت أخذته تحت جناحك / رعايتك لقد جعلتنا سعداء جدا

Bu onu hiç olmadığı kadar mutlu etti. Üstelik de...
و لقد أسعدها هذا أكثر من ذي قبل و...

Senin varlığın burada ben çok mutlu etti.
وجودكم هنا جعلني سعيدا جدا

(Kahkahalar) Yani bu yüzden beni mutlu etti.
(ضحك) أعني، هذا على الأقل ما جعلني سعيداً حيالها

Sosyal günlüğünüzde gösteriye yer temin edilebilmesi beni mutlu etti.
أنا سعيد أن إلتزاماتكِ الإجتماعية سمحت لكِ بحضور المسرحية

Ve bu, beni gerçekten de mutlu etti.
وقد جعله ذلك سعيداً جداً