ويكيبيديا

    "mutlu olmayacak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تكون سعيدة
        
    • يكون سعيداً
        
    • يكون سعيدا
        
    • يكونوا سعداء
        
    • يكون سعيدًا
        
    • يكون مسروراً
        
    • لن تكون مسرورة
        
    • لن يسعد
        
    Korkarım... bu dünyada hiç mutlu olmayacak. Open Subtitles أخشى من أنّها لن تكون سعيدة على هذه الأرض
    Priya SAMEER'le evlenecek ve SAMEER yalnız hala Priya evlendikten sonra mutlu olmayacak ben bunu anlamıyorum ama Sameer hayır,evliliğimizin fedakarlık üstüne olsun istemiyorum Open Subtitles "بريا " ستتزوج " سمير " و " سمير " وحده عمتي " بريا " لن تكون سعيدة بهذا الزواج -وأنا أفهم ذلك جيدا
    Birinin genel arayacak. Onlar emin mutlu olmayacak. Open Subtitles فليستدع أحد الجنرال لن يكون سعيداً بالتأكيد
    Babanız beş dakikaya kadar evde olacak, ve hiç mutlu olmayacak. Open Subtitles والدكم سيعود بعد خمس دقائق وهو لن يكون سعيداً
    Annesinin ona yazdığı notu okuyunca pek mutlu olmayacak. Open Subtitles ربما ينبغي لنا أن نجد لها. انها ليست ستعمل يكون سعيدا جدا عندما تقرأ هذه المذكرة أمها كتب لها.
    Yakınında benim bildiklerimi öğrenirlerse hiç de mutlu olmayacak insanlar var. Open Subtitles هناك أشخاص مقرّبون لك لن يكونوا سعداء إذا عرفوا ما أعرفه
    Meksika'daki pisliği temizlemek için kullanıldıklarını öğrendiğinde, mutlu olmayacak. Open Subtitles لن يكون سعيدًا إنّهم يُستخدمون "للتخلُّص من فوضى "المكسيك
    Oynamayacağını duyunca mutlu olmayacak. Open Subtitles على كل حال, عندما نقول أنه لن يكون مسروراً, عندما لن يلعب,
    Ama şirket neden bir uçakta olmadığımı öğrenince pek mutlu olmayacak. Open Subtitles لكن المؤسسة لن تكون سعيدة و لهذا السبب أنا لست في طائرة حتى الآن.
    Bu korkunç kadın, ilişkimizi yok edene ve seni geri alana kadar mutlu olmayacak. Open Subtitles تلك المرأة الفظيعة لن تكون سعيدة حتّى تدمّر علاقتنا وتستعيدكَ.
    Ne verirsek verelim o kadın hiç mutlu olmayacak. Open Subtitles لا يهم ما أعطيناها تلك المرأة لن تكون سعيدة أبدا
    Kimse hiçbir zaman mutlu olmayacak biriyle yaşamak istemez. Open Subtitles لا أحد يُريد ان يعيش مع شخصاً لن يكون سعيداً يوماً
    "The Met's" pek mutlu olmayacak. Open Subtitles المايت لن يكون سعيداً تماماً
    -Hiç mutlu olmayacak. Open Subtitles لن يكون سعيداً بهذا
    Duyguları değişecek çünkü değişmek zorunda, fakat mutlu olmayacak. Open Subtitles سيغير اسلوبه لأنه مضطر لهذا لكنه لن يكون سعيدا بهذا الخصوص
    Bunu gördüğünde pek mutlu olmayacak. Open Subtitles لكنه لن يكون سعيدا ً لرؤية هذا
    O yaşamın içinde mutlu olmayacak... Open Subtitles وقال اللفتنانت مارينا هذا لن يكون سعيدا في الحياة...
    Belki de ben, mutlu olmayacak insanlardanımdır. Open Subtitles اتعلمين ربما فقط أنا من الأشخاص لايمكن أن يكونوا سعداء
    Kasabadakiler gibi buraya nasıl geldiklerini bilmeyen ve muhtemelen asla mutlu olmayacak insanlar gibi değil. Open Subtitles الذين لا يعرفون كيف وصلوا إليها ويحتمل أنهم لن يكونوا سعداء أبدًا.
    Adamı ve özellikle de uygulamasını yayında ezip geçtiğinde Pruit mutlu olmayacak. Open Subtitles حسنا، حين تقومين بتشريح هذا الرجل وخصوصًا برنامجه، (برويت) لن يكون سعيدًا.
    başaramadığımızı duyunca hiç de mutlu olmayacak. Open Subtitles لأنه لن يكون مسروراً عند معرفته بفشلنا
    Annen benden mutlu olmayacak. Open Subtitles أمكِ لن تكون مسرورة مني.
    - Tayfa hiç mutlu olmayacak. Open Subtitles لن يسعد الطاقم بهذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد