Her gün, silahlı saldırılar, eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük, savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz. | TED | نقرأ كل يوم، عن حوادث إطلاق نار عدم المساواة والتلوث والدكتاتورية والحرب وانتشار الأسلحة النووية. |
Sadece emin olmak için söylüyorum, biz aynı taraftayız nükleer silahların çoğalmasına karşıyız değil mi? | Open Subtitles | الآن,فقط لتكوني متأكدة نحن في نفس الصفحة نحن ضد انتشار الأسلحة النووية,صحيح؟ |
Daha sonra, NSS nükleer silahların gelişimini yönetti. | Open Subtitles | تم تطوير الأسلحة النووية تحت ادارة منظمة الأمن القومي |
Şimdi eğer nükleer silahların yayılmasının nükleer enerjinin yayılması ile bağlantılı olduğu gerçeğini değerlendirirseniz, çünkü bunu biliyoruz, örneğin: Hindistan ve Pakistan nükleer silahları, nükleer enerji tesislerinde uranyum zenginleştirerek gizlice geliştirdi. | TED | الآن إذا وضعت في الإعتبار حقيقة أن إنتشار السلاح النووي مرتبط بانتشار الطاقة النووية، لأننا نعلم على سبيل المثال، الهند وباكستان طورتا أسلحة نووية بسرية عبر تخصيب اليورانيوم في منشآت الطاقة النووية. |
nükleer silahların kullanımına yetki verilmiştir. Ben İkinci Subay. | Open Subtitles | أمر إطلاق أسلحة نووية ، قد تم منحه هذا هو الضابط التنفيذي |
nükleer silahların olmadığı bir dünyada bile, tehlike her zaman vardır. | Open Subtitles | حتى في عالمٍ خالٍ من الأسلحة النووية سيظل هناك خطر |
nükleer silahların olmadığı bir dünyada bile tehlike her zaman olacaktır. | Open Subtitles | حتى في عالمٍ خالٍ من الأسلحة النووية سيظل هناك خطر |
Tabii ki en açık olanı nükleer silahların tehdididir. | Open Subtitles | .. الأكثر وضوحاً بكل تأكيد تهديد الأسلحة النووية |
Rejim değişmesine rağmen nükleer silahların izini kaybetmezsin. | Open Subtitles | على الرغم من تغيير النظام فإنك لا تفقد مسار الأسلحة النووية |
Soğuk Savaş sırasında, Rusya'nın Amerika'da gizlediği bazı nükleer silahların olduğu söylentileri vardı. | Open Subtitles | خلال الحرب الباردة كانت هناك إشاعات أن الروس تمكنوا من إخفاء العديد من الأسلحة النووية |
Acil nükleer silahların Yayılmasını Önleme Zirvesi'nde | Open Subtitles | في قمة عدم انتشار الأسلحة النووية الطارئة |
nükleer silahların yayılımını önleme anlaşmasının şerefine. | Open Subtitles | آه، على شرف معاهدة عدم انتشار الأسلحة النووية. |
Aynı şekilde, eğer bu konuşmayı 30 ya da 40 yıl önce yapsaydım, nükleer silahların yükselişinin nasıl iki süper güç arasında doğrudan bir açık savaşı önlediğini görmüş olacaktık. | TED | وبالمثل ، إذا اخذنا هذا الكلام 30 أو 40 سنة مضت ، ولقد شهدنا كيفية ظهور الأسلحة النووية ، والخطر المتبادل للتدمير المؤكد الذي تعنيه، بمنع معركة مباشرة بين القوتين العظميين. |
Bulduğumuz şey nükleer silahların çoğundan kurtulmanın tek yolunun nükleer enerji santrallerimizde savaş başlıklarındaki plutonyumun yakıt olarak kullanılmasıyla olabileceğidir. | TED | ما نجده هو الطريقة الوحيدة التي نعرفها كيفية التخلص من أعداد ضخمة من الأسلحة النووية عن طريق استخدام البلوتونيوم في الرؤوس الحربية كوقود في معاملنا للطاقة النووية. |
2045 yılı New Mexico çölünde nükleer silahların doğuşunun 100. yıl dönümü olacaktır. | TED | في الواقع، 2045 سيصادف الذكرى المئوية لظهور الأسلحة النووية في صحراء نيو-مكسيكو. |
Ve bunun yanında nükleer silahların yayılmasını arttırır. | TED | وتزيد أيضاً من إنتشار الأسلحة النووية. |
nükleer silahların ateşlenmesi onaylandı. | Open Subtitles | تصريح إطلاق الأسلحة النووية مُخَوَل |
nükleer silahların kullanımına yetki verilmiştir. | Open Subtitles | أمر إطلاق أسلحة نووية ، قد تم منحه |
Amerika'da nükleer silahların olduğu yerde görebilirsiniz. | Open Subtitles | بحوزة دول كانت لديها أسلحة نووية مسبقاً |
Solomon, taktiksel nükleer silahların depolanması ve taşınmasıyla ilgili sorular sormuş. | Open Subtitles | كان (سولومون) يستفسر منه بشأن تخزين ونقل أسلحة نووية تكتيكية |