Bu, Deniz Canlıları Sayımı adında çok daha büyük bir programın parçasıdır. Ve onlar, Dünya'nın her yerinde etiketleme yapıyor olacak. Molalar da bu programa dahil olacaktır. | TED | هذا هو جزء من برنامج أكبر من ذلك بكثير تسمى تعداد الحياة البحرية، حيث سنتعرض لوضع علامات في جميع أنحاء العالم ومولا ويذهب اليها ويدخل في ذلك. |
Wyoming ve Montana'nın her yerinde devamsızluk sahipleri var. | Open Subtitles | في جميع أنحاء وايومينج في مونتانا لدينا مُلاك متغيبون |
Avrupa 'nın her yerinde zafer bekleniyor zafer için aynı Tanrıya dua ediliyordu. | Open Subtitles | لقد صاحوا بالنصر في جميع أنحاء أوروبا صلوا من أجل النصر إلى الرب مهمتي .. |
Tüm Hong Kong tanırdı. Benim babam da Amerika'nın her yerinde efsaneydi. | Open Subtitles | أبي أيضا كان أسطورة في جميع أنحاء أمريكا |
Asya'nın her yerinde varlıklı şirketleri var idaresini yaptığı bir kumarhanenin geliri de dahil. | Open Subtitles | لدية حيازات عديدة فى جميع أنحاء آسيا بما فى ذلك التحكم والفوائد فى الكازينو |
Kaliforniya'nın her yerinde Doublemeat Palace restoranı var. | Open Subtitles | أو حتى هذه البلدة فقط . يوجد قصور للحم المزدوج في جميع أنحاء كاليفورنيا |
Dünya'nın her yerinde seni takip etmiş olabilirim, ama buranın yerlisi olmadığın kesin. | Open Subtitles | ربما أكون قد لاحقتك في جميع أنحاء العالم، لكن من الواضح أنك لست من الأرض |
İki adamımızı öldürdü ve Avrupa'nın her yerinde saldırılarda bulundu. | Open Subtitles | لقد قتل إثنان من رجالنا و شنّ هجمات متفرّقة في جميع أنحاء أوروبا |
Amerika'nın her yerinde ağaçlardan sarkan süsler kapılarda çelenkler ve buhar borularında cesetler olur. | Open Subtitles | حيث الحلي معلقة بالشجرة و العصي على الأبواب في جميع أنحاء أمريكا |
Amerika'nın her yerinde golf topluluklarımız var. | Open Subtitles | نعم، ولدينا مجتمعات غولف في جميع أنحاء الولايات المتحدة |
Ama Afrika'nın her yerinde insanlar... çevrede ağaç olmasının önemini farkediyor. | Open Subtitles | ولكن في جميع أنحاء أفريقيا ، والناس يدركون كم هو مهم أن تكون الأشجار كجزء من المناظر الطبيعية المحلية. |
Avrupa'nın her yerinde restoranların var. | Open Subtitles | أنت ناجح تمتلك مطاعم في جميع أنحاء أوروبا |
Escobar, Katedral'den kaçalı bir saat olmadan Kolombiya'nın her yerinde, savaşın yeniden başlayacağı dedikodusu yayıldı. | Open Subtitles | أقل من ساعة بعد هروب إسكوبار من سجن الكاتدرائية الكلمة انتشرت في جميع أنحاء كولومبيا أنْ الحرب سوف تدق طبولها مجدداً |
Yakında Londra'nın her yerinde salonlar açılacağı söyleniyor. | Open Subtitles | يقولون أنه سيتواجد صالات في جميع أنحاء لندن قريبًا |
Dünya'nın her yerinde müdafaa pozisyonundayız. | Open Subtitles | نحن في موقع الهجوم في جميع أنحاء العالم. |
Avrupa'nın her yerinde soygunlar yapmış, arkasında tonlarca ceset bırakmış. | Open Subtitles | ،افتعل سرقات في جميع أنحاء أوروبا مسقطاً الكثير من الجثث في طريقه والآن، منذ سنتين |
İngiltere'nin en zenginlerinden biridir. Londra'nın her yerinde mülkü vardır. | Open Subtitles | إنه واحدٌ من أثرياء الرجال في "إنكلترا" لديه أملاك في جميع أنحاء "لندن" |
Roraima'nın her yerinde bu harika minyatür bahçelere rastlamak mümkün. | Open Subtitles | في جميع أنحاء "رورايما"، تتواجدُ هذه الحدائق الصّغيرة الفاتنة. |
Avrupa'nın her yerinde malikâneleri var. | Open Subtitles | العقارات الراقية في جميع أنحاء أوروبا. |
Telleri aşıp onları Almanya'nın her yerinde bizi aramak zorunda bıraktığımızda... görev tamamlanacak. | Open Subtitles | لكن بمجرد أن نعبر هذة الأسلاك "ونجعلهم يبحثون عنا فى جميع أنحاء "المانيا فهذة المهمة إكتملت |