Belki biraz daha eski. Ve bu şerefsiz, hala Narkotik'in başında. | Open Subtitles | ربما أكثر، وما زال هذا اللعين يشرف على عمليات مكافحة المخدرات |
ÖnceIikIe, tezin kendi kendine çürüdü çünkü sen bize Narkotik dedin. | Open Subtitles | عندما قلت أننا مرسـلين من مكافحة المخدرات اعتقدنا انك تريد الشجار |
Sorun şu ki, depomda inceleme yapan bir Narkotik çalışanı var. | Open Subtitles | الذي يجري أن محقق من وكالة مكافحة المخدرات يعبث في مخزني |
Narkotik'in söylediğine göre o bölgede yapılan... uyuşturucu ticareti epey sağlammış. | Open Subtitles | قسم المخدرات يقول بأن الترويج في تلك المنطقة كان مستقر جدا |
Seni nezarete atmamı istemezsin herhâlde. Neden dışarıda bu kadar çok Narkotik arabası var? | Open Subtitles | تعال يا رجل ضعنى فى قائمة النوم ما أمر بكلّ هؤلاء ، سيّارات ضابط مكافحة المخدّرات بالخارج هنا ؟ |
Narkotik birimi geçen ay buradaydı ve onların da kafası karışmıştı. | Open Subtitles | ،أتت وحدة مكافحة المخدرات إلى هنا الشهر الفائت وكانوا متحيرين أيضاً |
Narkotik, söylentilere bakarak bunun şimdiye kadarki en büyük kaçakçılık olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | وباختصار يظن عملاء مكافحة المخدرات ان هذه ستكون أكبر شحنة إتجار بالمخدرات |
Anlaşıldı efendim. AWACS'dan Key West'e. Narkotik polis, cevap ver. | Open Subtitles | -روجر سيدي , اواكس لكي وست وكالة مكافحة المخدرات اجيبي |
Narkotik, sen gittikten sonra gırtlağımıza çökecek. | Open Subtitles | مكافحة المخدرات ستزحف على حناجرِنا بعد فترة طويلة من ذَهابك |
Ailem Narkotik polisleri tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | حسناً ، عائلتي قتلت رمياً بالرصاص بواسطة ضابط مكافحة المخدرات بسبب مشاكل مخدرات |
Terminalde milyon tane Narkotik ajanı vardı. | Open Subtitles | لقد كان هُناك زليون من عملاء مكافحة المخدرات في قاعة الإنتظار النهائية. |
Terminalde milyon tane Narkotik ajanı vardı. | Open Subtitles | لقد كان هُناك زليون من عملاء مكافحة المخدرات في قاعة الإنتظار النهائية. |
Ajan Flood, Narkotik Şube. | Open Subtitles | نعم، هذا انا انا العميل فلود مع شعبة مكافحة المخدرات |
Teksas polisi ve Narkotik sabah tekrar olay yerine gitmis. | Open Subtitles | الحراس و مكافحة المخدرات عادوا لمسرح الجريمة هذا الصباح |
Narkotik, iki bölgenin teşkilat adamları durmaksızın yeni yeni adamlar geliyor. | Open Subtitles | وما بين رجال مكافحة المخدرات وعناصر الشرطة من دائرتين سنستمرّ في جمع الجثث هنا |
Bakalım Narkotik, yapay eroin satan birilerini biliyor mu? | Open Subtitles | سأتحقق من قسم المخدرات لأرى إن كان هناك مروجين يروجون للهيروين الاصطناعي |
Korucunun itirafından sonra Narkotik esrar yetiştiricilerini topladı. | Open Subtitles | ألقى قسم مكافحة المخدّرات على المزارعين من إعتراف الحارس |
Narkotik Ekibimin en değerli üyelerinden biriydi. | Open Subtitles | إنّها عضوة مُهمّة بفريق وحدة مُكافحة المُخدّرات الخاصّة. |
Narkotik baskınımı olmuş, horoz mu dövüştürüyorlarmış bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أن كانت خاصة بتاجر للمخدرات او كانت حلبة لمصارعة الديوك |
Benim Narkotik sorumlum, Koz ise, gelip günü kurtardı derim. | Open Subtitles | وبعدها أتى المشرف علي من مكتب المكافحة كوز وأنقذ اللموقف |
New York Narkotik Bürosu tarafından arananlar listesinin başına kondu. | Open Subtitles | فقد وضعته دائرة مكافحة مخدرات نيويورك الأول على قائمة المطلوبين الهاربين |
Birine kim Narkotik der biIiyor musunuz? NarkotikIer. | Open Subtitles | الا تعلم على من نطلق هذا الاسم نارك |
Yelina, Bob Keaton Narkotik Dairesi'nin ajanıydı. | Open Subtitles | ييلينا، كان بوب كيتون وكيل إدارة مكافحة المخدرات. |
Baskıya dayanamıyorsan, Narkotik'e geri dön. | Open Subtitles | لا تستطيع تحمل هذا، ارجع إلى وحدة المخدرات. |
Bekle, yoksa o da mı devam eden Narkotik soruşturmasının bir parçası? | Open Subtitles | مهلاص، هل هذا أيضاً جزء من تحقيق مُخدرات حديث؟ |
Avluda Narkotik ajanı olduğundan haberiniz var mı? | Open Subtitles | هل تعرف أن هناك عميل لإدارة المخدارت في الفناء؟ |
Sevilla'da, Narkotik Ekibinin bir kısmı olan 7. Birim elemanları... | Open Subtitles | و فى "أشبيلية"، عضو من الوحدة سبعة، من مجموعة "ناركوتكس بيرجاد"... |
Jason, Narkotik burada anasini satayim. Kapilarina da dayanacaklar bugün. | Open Subtitles | مكافحو المخدرات هنا وسيشنون الغارة اليوم |