Genişlemeye dayanacak kadar esnek bir külot nasıl bulacağını sormuyorum bile. | TED | ولن أتسائل حتى كيف يجد سراويل مرنه بما يكفي لتحمل التمدد. |
Lumic aile veritabanında şifreli bir şeyi nasıl bulacağını bilir. İkili taban neydi, Pete? | Open Subtitles | يعرف كيف يجد شيئاً مُشفراً في قاعدة بيانات عائلة لوميك، في أي قسم يا بييت ؟ |
Bu aptamer vücudunuzdayken stafilokokları nasıl bulacağını biliyor ve yakalaması için bağışıklık sisteminize alarm verecek. | TED | والتي ستعرف كيف تجد بكتريا ستاف أينما وجدت في جسدكم لتخطر جهازكم المناعي ليتخلص منها |
Birşeye ihtiyacın olursa,beni Duval'i yada Paquette'i nasıl bulacağını biliyosun? | Open Subtitles | إذا احتجت أي شيء، تعرف كيف تجدني أو دوفال أو باجت؟ |
Belki böyle bırakırız, çünkü beni nasıl bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أجل,ربما نبقي الأمر هكذا بما أنكي تعرفين كيف تجديني |
Kötü cadıyı nasıl bulacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعلمين كيف ستجدين الساحرة |
Mato'yu nasıl bulacağını söyle. | Open Subtitles | (أخبرني كيف نستطيع إيجاد (ماتو |
Seine Nehri'nin ağzını nasıl bulacağını da biliyor. | Open Subtitles | يعرف أيضًا كيف يعثر على مصّب نهر السين. |
Ama onu nasıl bulacağını biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف كيفية إيجاد آخر جل رآه |
Ama unutmayın kimse onu nasıl bulacağını bilmiyordu. | Open Subtitles | ربّما. ولكن تذكّري، لا أحد يعرف كيفية العثور عليها. |
Telefon kayıtları gibi şeyler nasıl bulacağını bilirdi. | Open Subtitles | إنه يعرف كيف يجد الأشياء، كسجلات الهاتف |
Jackson burada olsa Red'i nasıl bulacağını bilirdi diye düşündüğünü biliyorum. Unut Jackson'ı. Bu adamı bulmak için ona ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | أعرف أنكَ تفكر لو كان (جاكسون) هنا، كان ليعرف كيف يجد (ريد) إنسى (جاكسون)، لسنا بحاجة إليه للعثور على ذلك الرجل |
Gideon'a Aaliyah'ı nasıl bulacağını söylüyordu. Summers, Suudi Arabistan'dayken bir denizcilik şirketini paravan olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | كان يخبر جيديون كيف يجد علياء |
Rammer Jammer'ı nasıl bulacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كيف تجد طريقك لمطعم رامر جامر ؟ |
Doğru noktayı nasıl bulacağını hep biliyorsun. | Open Subtitles | أنت دائما تعرف كيف تجد المكان الصحيح |
- Ve nasıl bulacağını biliyor musun? Aramayı bırakarak. | Open Subtitles | أنت تعرف كيف تجد له؟ |
Ürünlerime ihtiyaç duyduğunda, beni nasıl bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | عندما تحتاج ما أعرضه عليك، تعرف كيف تجدني. |
Eğer fikrini değiştirirsen beni nasıl bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | حسنا، إذا غيرت رايك في وقت ما تعرفين كيف تجديني |
Bak Kilgrave'i nasıl bulacağını ya da öldüreceğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | اصغي... لن يغيير كيف ستجدين أو ستقتلين (كيلغريف) |
Mato'yu nasıl bulacağını söyle. | Open Subtitles | (أخبرني كيف نستطيع إيجاد (ماتو |
Eğer Lee, Marwan'a savaş başlığının ayarlanmasına ve düzenlenmesine yardım ediyorsa büyük ihtimalle onu nasıl bulacağını da biliyordur. | Open Subtitles | لو أن (لي) يساعد (مروان) في إعادة صياغة أو تهيئة الصاروخ فلابد أنه سيعرف كيف يعثر عليه |
Alfredo'yu nasıl bulacağını asla söylemem. | Open Subtitles | لن أخبرك أبداً كيفية إيجاد (ألفريدو) |
Kushan'a kampı nasıl bulacağını söyledin. - Bunu kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | قلت كوشان كيفية العثور على هذا المركب . |