Burada işe yeni başladım. Nashville'e gitmek için para biriktiriyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت فى العمل هنا للتو لأوفر لاذهب الى ناشفيل |
Bazılarının Nashville'e gittiğini düşünün. | TED | فكروا في ارسال شخص ما الى ناشفيل. |
Nashville'e hiç gitmedi. | Open Subtitles | لم تذهب يوما الى ناشفيل |
Hanımlar ve beyler, iyi akşamlar ve Nashville'e hoş geldiniz. | Open Subtitles | مساء الخير، أيها السيدات والسادة، ومرحبا بكم في ناشفيل. |
Ben sadece neden Nashville'e geldiğinizi öğrenmek istemiştim. | Open Subtitles | أردت أن أعرف ما الذي تفعله في ناشفيل |
Bu çok kibarca olurdu. Biz Nashville'e gidiyorduk. | Open Subtitles | سيكون ذلك كرما عظيما نحن متوجهون إلى ناشفيل |
Nashville'e taşındı. | Open Subtitles | لقد انتقل الى ناشفيل |
Nashville'e gittim. | TED | في الواقع ذهبت الى "ناشفيل" |
Hayır, babam Nashville'e annemi aramaya gitti. | Open Subtitles | لا والدي في ناشفيل يبحث عن أمي |
ve Nashville'e gidecek birkaçını alaşağı edecek ve bizi gururlandıracaksın, tamam mı? | Open Subtitles | وسوف تذهب إلى ناشفيل وسوف ترفس بعض المؤخرات وسوف تجعلنا فخورين , حسناً ؟ |
Ama bir gün birlikte Nashville'e gitmişler. | Open Subtitles | بعد ذلك يوم ما ذهبوا في رحلة إلى ناشفيل معاً |