Bir gün Donner Geçidi'nde mahsur kalıp da at arabası şoförümüzü yememiz gerekirse ilk ısırığı sana veririm çünkü evliyiz biz. | Open Subtitles | إن علقنا في "دونر باس" وتعين أن نأكل سائق عربة طعامنا، سأعطيك اللقمة الأولى، لأننا متزوجان. |
Bir gün Donner Geçidi'nde mahsur kalıp da at arabası şoförümüzü yememiz gerekirse ilk ısırığı sana veririm çünkü evliyiz biz. | Open Subtitles | إن علقنا في "دونر باس" وتعين أن نأكل سائق عربة طعامنا، سأعطيك اللقمة الأولى، لأننا متزوجان. |
Kendisi hem dahi bir fizikçi hem de kendisi gibi Sovyetler Birliği'nde mahsur kalmış göç etmesine izin verilmeyen Yahudilerin sözcüsü. | Open Subtitles | إنه فيزيائي لامع ومحامٍ فصيح عن هؤلاء اليهود المرفوضين الذين لازالوا محاصرين في الاتحاد السوفيتي، |
Sovyetler Birliği'nde mahsur kalan Yahudi muhalifler Polonya'daki Katolikler. | Open Subtitles | منشقيين يهود محاصرين في الاتحاد السوفييتي كاثولكيين في بولندا |