Sizin kimya kitabınızın Kim'in evinde ne işi olduğunu merak ediyoruz. | Open Subtitles | كنا نتسائل فقط ماذا كان يفعل كتاب الكيمياء الخاص بك في منزلها؟ |
Anlaşarak ayrılıyorduk yani. - Şehirde ne işi olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا كان يفعل في المدينة ؟ |
Burada ne işi olduğunu söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك ماذا كان يفعل هنا؟ |
Wendy'nin mali durumunda, nakit olarak neden dört bin dolara ihtiyaç duyduğunu açıklayacak hiçbir şey yok ama bu şehirde ne işi olduğunu çözmüş olabilirim. | Open Subtitles | ليس هناك شيء في بياناتها الماليّة تُفسّر حاجتها لأربعة آلاف نقداً، لكن ربّما اكتشفتُ ما كانت تفعل في المدينة. |
Summer Edgecombe'un orada ne işi olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما كانت تفعل (سمر إيدجكومب) هناك. |
Burada ne işi olduğunu hâlâ anlayabilmiş değiliz. | Open Subtitles | و لا نعلم فعلاً من هو من بين الـ 6 المشتبـه بهم بعد |
Burada ne işi olduğunu hâlâ anlayabilmiş değiliz. | Open Subtitles | و لا نعلم فعلاً من هو من بين الـ 6 المشتبـه بهم بعد |
Bronx da ne işi olduğunu anlayamadım, bende Adam'a Willie'nin arabadan çaldığı GPS i incelettirdim. | Open Subtitles | لم أستطيع تخمين "ماذا كان يفعل في "برونكس "لذا جعلت (آدم) يدير جهاز الـ"جي بي أس الذي أستعدناه من سرقة السيارة |