Çok iyi fikir. Sana uyan bir tane bulamamak ne kötü. | Open Subtitles | هذة فكرة جيدة منك من المؤسف إنك لم تجدي واحداَ مناسباَ |
Paranın hep yanlış insanlarda olması ne kötü değil mi? Bunun için gelmemiştik. Ne içindi? | Open Subtitles | أليس من المؤسف ان المال مع الأشخاص الخطأ دائما ؟ ولكن ليس هذا ما جئنا من أجله, ماذا كان هو ؟ |
Bizle yemeyecekmiş. ne kötü. | Open Subtitles | لن تستطيع تناول العشاء معنا، هذا مؤسف حقا. |
Bu yıl ki tek sevgili şansımı kaybetmem ne kötü. | Open Subtitles | أمر مؤسف أني أضعت فرصتي مع صديق حميم هذه السنة |
Oy kullanamaması ne kötü. | Open Subtitles | يا إلاهي، سيئ جدا إنها لا تستطيع التصويت |
Evet ne kötü ki Casey'i bile kollayamadın. | Open Subtitles | الأمـر فقط سيئ جداً بأنك لا تستطيع أن تعتني بكايسي. |
Hiçbirini yiyemeyecek olmamız ne kötü. | Open Subtitles | أنه لم سوء الحظ أننا لا نستطيع أكل الحضارة |
Ona bir şey olsa ne kötü olurdu, bir yerini incitse. | Open Subtitles | سيكون من السئ إذا حدث لها شيئاً , إذا تأذّت |
- Bırakamaman ne kötü. - Nasıl yani? Bay Joby... | Open Subtitles | ـ من السيء للغاية لا يُمكنك فعل ذلك ـ ماذا تقصد؟ |
Herkes bir yerlere giderken seni eve götürmek zorunda oluşum ne kötü. | Open Subtitles | من المؤسف توصيلك للبيت بينما التاس تبدأ فى السهر |
Yoksulluk yardımı almaman ne kötü. Sana bedava verirdim. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لا تستفيد من الانعاش الاجتماعي ,لأعطيتك شيئاً مجاناً |
Sana okulda Almanca öğretmemiş olmaları ne kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أنهم لم يعلموك الألمانية في المدرسة |
Ailelerimizin şehir dışında olmamaları ne kötü. | Open Subtitles | . من المؤسف ان والدينا ليسوا خارج البلدة |
Onu balkondan aşağı attığını kanıtlayamamamız ne kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أننا لا نستطيع . أن نثبت أنه رماها من الشرفة |
- ne kötü! Düşük yakayı çok seviyorum. - Fazla belli olmuyor. | Open Subtitles | هذا مؤسف فأنا أعشق الفساتين مكشوفة الصدر - إنه بالكاد يُرى - |
Üzgünüm, bu en sonuncuydu. ne kötü, değil mi? | Open Subtitles | أنا آسف تلك كانت آخر واحدة ، كم هذا مؤسف |
Bu maddenin son derece toksik olması ne kötü. | Open Subtitles | أتعلمين هذا أمر مؤسف هذا المواد سامة جداً |
Artık sona ermiş olması ne kötü. Paten kısmı yani. | Open Subtitles | مع ذلك، شئ سيئ جدا أن ينتهي أعني التزلّج،. |
Onunla yaşamak zorunda olman ne kötü. | Open Subtitles | أنه لأمـر سيئ جداً بأنه يَجِبُ أَنْ تَعِيشَي معها. |
Lokavtın misafirler için de geçerli olmaması ne kötü. | Open Subtitles | و من سوء الحظ أن هذا الإضراب لا يشمل النزلاء |
Kızları sevmemen ne kötü. Bence onu tavlayabilirdin. | Open Subtitles | من السئ انك لا تحب الفتيات و اعتقد من الصعب الحصول عليها |
Sadece birkaç günlüğüne kasabaya gelmiş olman ne kötü. | Open Subtitles | من السيء جداً ستبقين في البلدة لبضعة أيام. |
ne kötü. | Open Subtitles | سيئ للغاية. |
Angel'ın beni daha önce hastanelik etmemesi ne kötü oldu. | Open Subtitles | إنه من السيئ جداً (إنجل) لم يضعني في المستشفى في وقت أقرب |
ne kötü ama. | Open Subtitles | هذا سئ جداً |
Kafelerde sigara içememen ne kötü. | Open Subtitles | أنة لشئ مؤسف عدم أستطاعتك التدخين في المقاهي بعد الآن |