İnsanlara bunun ne zaman olacağını söyleyemezsek bu sorumsuzluğun ötesine geçer. | Open Subtitles | إن لم نستطع إخبار العالم متى سيحدث فهذا يتجاوز عدم المسؤولية |
Onun işini bırakmasını bekliyorsun ama ne zaman olacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تنتظرين منه أن يغادر. ولكنك لاتعلمين متى سيحدث ذلك؟ |
Fakat bunun ise ne zaman olacağını ve nerede biteceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكن هذا .. لا نعرف متى سيحدث ولا نعرف إلى أين ينتهون |
Çocuk sabırsızlanmaya başladı. Ameliyatın ne zaman olacağını sorup, duruyor. | Open Subtitles | الفتى ينفذ صبره، إنه يستمر بطرح سؤاله عن متى ستكون الجراحة |
Bir dahaki saldırının ne zaman olacağını bilmiyoruz, bu yüzden şu anda ölümcül bir karşılaşma yapmayı planlamıyorum. | Open Subtitles | لم يكن بنيتي أن اقوم بمعركة قاتلة بينما نحن لا نعرف متى ستكون الهجمة التالية |
Bunun ne zaman olacağını bilemiyorum. | Open Subtitles | عندما اعود للمنزل أنا فقط ... أقول أنني لا اعلم متي سيحدث هذا |
ne zaman olacağını bilmiyoruz ama nerede olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | و الآن لا نعرف متى سيتم الأمر ولكن نعلم أين سيتم |
Net değil, ama ne zaman olacağını bulduk. | Open Subtitles | غير واضح، ولكن لدينا يضيق الخناق على متى. |
Diğer bayılmanın ne zaman olacağını söyle. | Open Subtitles | أخبرني عن موعدِ فقدان الوعي التالي |
Japon karşı saldırısının ne zaman olacağını tartışıyorlardı. | Open Subtitles | يتساءلون متى سيحدث الهجوم الياباني المضاد مجددا |
ne zaman olacağını bilmeyeceksin, ama olduğunda düşünmek için vaktin olacak. | Open Subtitles | لن تعلم متى سيحدث هذا لكن حين يحدث ، سيكون لديك الوقت للتفكير |
Sen de bu görüşmenin nerede, ne zaman olacağını öğreneceksin. | Open Subtitles | مهمتك ان تعرف اين و متى سيحدث هذا اللقاء |
Ama genellikle bunun ne zaman olacağını bilemezsin. | Open Subtitles | لكنك لا تعلم في الغالب متى سيحدث هذا |
Yine de nerede ve ne zaman olacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | "وعلى الرغم أنّه ليس لديّ أي فكرة حتى الآن أين أو متى سيحدث هذا الحدث" |
Onun ne zaman olacağını bilmiyorum canım. | Open Subtitles | لست أدري متى سيحدث هذا ياعزيزتي؟ |
Sen görürsün. ne zaman olacağını asla bilemezsin. | Open Subtitles | إنتظر ريتشارد لن تعرف متى سيحدث هذا . |
Bu tuzağın ne zaman olacağını bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعلم متى سيحدث الكمين |
Çünkü o günün ne zaman olacağını bilmiyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تعرف متى ستكون تلك الأيام الأخيرة |
Ölü bir adamı listemden nasıl çıkaracağımı bilmiyordum, ben de cenazesinin ne zaman olacağını öğrenmek için Hamerick Cenaze Evi'ne gittim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدا كيف أحاول أن أمسح رجلا ميتا من لائحتي لذلك ذهبت إلى بيت (هامريكس) للجنازات لمعرفة متى ستكون جنازته |
Sam, nerede olduğunu ve ne zaman olacağını bilmezsek listeyi ele geçiremeyiz. | Open Subtitles | عليك أن تكون منزعجاً (سام), لن نستطيع سرقة القائمة إن لم نكن نعرف مكانها أو متى ستكون هناك |
Bunun ne zaman olacağını bilmek isterdim. | Open Subtitles | أتسآئل متي سيحدث ذلك |
- Tabi ki gelmelisin. ne zaman olacağını sana bildiririm. | Open Subtitles | بل يجب أن تأتي، سأخبرك متى سيتم ذلك. |
Ve sen nerede ve ne zaman olacağını bize söyleyeceksin. | Open Subtitles | وبالتالي حصلنا على متى و أين |
Çünkü ne zaman olacağını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لأنّنا لا نعرف عن موعدِ حدوثه |