Yani, kendi kendime sorduğum soru şu, doğada bunlar neden oluyor? | TED | السّؤال الذي أطرحه على نفسي هو، لماذا يحدث كلّ هذا في الطبيعة؟ |
Bu neden oluyor peki? Tam olarak emin değiliz, ancak muhtemelen hatırlamanın kolaylığına karşı hayal etmenin zorluğu ile büyük ilgisi var. | TED | لماذا يحدث ذلك؟ لسنا متأكدين كليًا، ولكن من المحتمل أن تكون بسهولة التذكر مقابل صعوبة التخيل. |
Ve bu da benim algıladığım bükülmeye neden oluyor. | TED | وهذا هو بالضبط ما يسبب تشويه صورتي المرئية |
Teğmen'i tuzağa düşürmek için cazibesini kullanıyor ve bu da suçluluk duymasına neden oluyor! | Open Subtitles | إنها تستخدم حيلها للإيقاع بالضابط و هذا ما يسبب لها الشعور بالذنب |
Son 30 yıldır, bu çocuk bana baş ağrısına neden oluyor. | Open Subtitles | طوال الثلاثين سنه الماضيه هذا الفتى قد تسبب لى فى المشاكل |
Senin göründüğünden daha kötü biri olduğunu düşünmeme neden oluyor. | Open Subtitles | يجعلني أعتقد بأنك في السر أقل لطفاً مما تبدو عليه |
- Bu neden oluyor? - Hastaydın, değil mi? | Open Subtitles | لماذا يحدث هذا لي لقد كنت مريضا في الآونة الأخيرة، أليس كذلك؟ |
Yanan her şehirde, çöken her ulusta ne zaman Dünyalı bir çocuk, "Bunlar neden oluyor?" diye ağlasa... | Open Subtitles | كل مدينة ستحرق، كل أمة ستسقط لكل طفل من الأرض سيبكي لماذا يحدث هذا؟ |
Kendinize nedenlerle ilgili sorular sorabilirsiniz: Bu neden oluyor? | TED | ستسأل أسئلة عن: لماذا يحدث هذا؟ |
Kafandaki şiddet, çözümden çok daima soruna neden oluyor. | Open Subtitles | أنت ستحطم جمجمته و العنف يسبب المشاكل دائماً أكثر مما يحلها |
İnsan da, kontrolsuz mutasyonlara neden oluyor. | Open Subtitles | الانني بشرية يمكن ان يسبب خلل في التغذية |
Tümör, şoklara ve merkezi sinir sistemindeki semptomlara neden oluyor. | Open Subtitles | هذا ما كان يسبب الصدمات و أعراض تدمر الأعصاب |
Bakın, bazen acayip şeyler başka acayip şeylere neden oluyor. | Open Subtitles | انظري, احيانا هناك اشياء مخيفة تسبب حدوث اشياء مخيفة اخرى |
Her ameliyat risklidir ve durumu kanının pıhtılaşmamasını neden oluyor. | Open Subtitles | أي عـمليـة جراحـية محـفوفة بالمخـاطر وحـالتهـا تسبب لدمـهـا توقف التخثر |
Yurt geneli insan avı Doğu Almanya sınır kapılarında gecikmelere neden oluyor. | Open Subtitles | عمليّة مطاردة واسعة .. تسبب تأخُّر في عبور الحدود نحو ألمانيا الشرقيّة |
Sizin gibi adamları görmek her ne kadar genellikle beni korkutuyor olmalarına rağmen bir şekilde ailemi özlememe neden oluyor. | Open Subtitles | يجعلني الأمر أفتقد والداي بالرغم أنهم كانوا يسببون لي الجنون أغلب الوقت. |
Aklıma ne gelse söylememe neden oluyor, çok sinir bozucu. | Open Subtitles | , يجعلني أقول أيّ شئ أفكر به و الذي من الواضح أنه أمر مزعج |
Ama genellikle tedavilerim onların daha kötü hissetmelerine neden oluyor. | TED | ولكن غالبا ما كان علاجي يتسبب في شعورهم بشكل سيء. |
"Aşı kısırlığa neden oluyor." Başlık buydu. | Open Subtitles | الأمصال تتسبب فى العقم هذا كان رأس الموضوع |
Hasar gören kaslardan potasyum serbest kalıyor ventriküler taşikardiye neden oluyor... | Open Subtitles | سَحق أنسجة العضلات فتحرر البوتاسيوم .. مسبباً تسارع |
Virüs ilerledikçe, artan felç diye bir şeye neden oluyor. | Open Subtitles | بينما الفيروس يتقدّم، يسبّب دعا الشيء صعود شلل. |
Varsa, hormon artışına sebep olarak ağrıya neden oluyor olabilir. | Open Subtitles | إن كان هناك، فقد يحدث ذلك زيادةً بالهرمونات والتي قد تسبّب آلامكَ |
Elbette Kapta Blue'ya sürekli maruz kalmak kalıcı hasarlara neden oluyor. | Open Subtitles | بالطبع, بتعريض مستمر لـ كابتا بلو يمكن أن يؤدي لضرر دائم |
Ve bu neden oluyor? | TED | ولماذا يحدث هذا؟ |
Gerilim, şişmeme neden oluyor. | Open Subtitles | التوتر يجعلنى انتفخ. |