ويكيبيديا

    "nedenlerinden biri de" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أحد أسباب
        
    • أحد الأسباب التي
        
    Antropolojiyi etkileyici bulmamın nedenlerinden biri de olguların sürekli evriliyor olması. Open Subtitles أحد أسباب إعجابي الشديد بعلم الإنسان هو أن الوقائع نفسها تتطور.
    Antropolojiyi etkileyici bulmamın nedenlerinden biri de olguların sürekli evriliyor olması. Open Subtitles أحد أسباب إعجابي الشديد بعلم الإنسان هو أن الوقائع نفسها تتطور.
    Harekete geçmememizin nedenlerinden biri de çoğu zaman çaresiz hissetmemiz zira. TED إن أحد أسباب وقوفنا مكتوفي اليدين هو شعورنا الطاغي بالعجز.
    Bence uzun yaşamamızın nedenlerinden biri de bu. TED وأنا أعتقد أنه أحد الأسباب التي تجعلنا نعيش أكثر.
    Sam, bunu kabul etmek korkunç bir şey, ama galiba... babandan boşanmamın nedenlerinden biri de... dolaptaki canavarlara hiç inanmamış olmasıydı. Open Subtitles سام، هذا شيء فظيع لإعتِراف به لكن أعتقد أنه أحد الأسباب التي طلّقتُ بها أبّاكَ لأنه لم يعتقدَ أبدا يوجد وحش في الحجرة
    Randy işe başlamanın nedenlerinden biri de benden bağımsız olarak yaşamandı. Open Subtitles راندي أحد الأسباب التي دفعتك الى الحصول على عمل هي ان تكون أكثر استقلالية
    Seni seçmemizin nedenlerinden biri de sadakat hissindi. Open Subtitles إحساس الولاء لديك هو أحد أسباب اختيارنا لك
    Avukat olmamın nedenlerinden biri de bu. Kanun olaylarına daldı, ben de takip ettim. Open Subtitles أظنّ هذا أحد أسباب كوني محاميّة فإنّه هرب إلى القانون، ولقد اتّبعته
    İlginç olmasının nedenlerinden biri de o. Open Subtitles هذا أحد أسباب كون الأمر مشوقاً
    "Sevgili Bay Briggs, Hiçbir şey 11 Mart günü olanları silemez, ama Kevin'ın hala bizimle olmasının nedenlerinden biri de sizsiniz. TED " عزيزي السيد بريقز، لا شئ سيمحو ما حدث في 11 من مارس ، لكنك أحد أسباب بقاء كيفن معنا الآن .
    Burada olmamın nedenlerinden biri de bu. Open Subtitles هذا أحد أسباب وجودي هنا
    Ona aşık olmamın en büyük nedenlerinden biri de bu. Open Subtitles هذا أحد أسباب حبي لها أصلاً
    Dallas'ı öğleden sonra terk etmesinin nedenlerinden biri de bu. Open Subtitles أحد أسباب مغادرته "دالاس" هذه الظهيرة
    Seninle evlenmemin nedenlerinden biri de buydu. Open Subtitles ! ! وذلك أحد أسباب زواجى منك
    Robyn'le iyi anlaşmamızın nedenlerinden biri de bu. Open Subtitles (هذا أحد أسباب انسجامنا أنا و (روبين
    Brown Valley'u bu kadar çok sevmemin nedenlerinden biri de. burada iş yaparken muhatap olduğunuz kişiyi tanıyor olma olasılığınız çok yüksek. Open Subtitles أحد الأسباب التي تجعلني أحب الوادي البني كثيرا هو أنك عندما تدير عملا هنا
    Makineyi asla sızılmayacak bir kara kutu olarak yapmamın nedenlerinden biri de onun gibi insanlar. Open Subtitles الناس أمثاله هُم أحد الأسباب التي جعلتني أجعل الآلة صندوقاً أسوداً لا يُمكن إختراقه.
    Savcılık ofisine tekrar seçilmemin nedenlerinden biri de budur. Open Subtitles وذلك أحد الأسباب التي... عندما تمّ انتخابي للعودة إلى العمل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد