Ondan nefret etmen çok anlamsız. O adam senin 20 yıl önceki halinden farksız. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا تكرهه هذا الفتي لا يختلف عنك قبل 20 عاما في شيئ |
Tek nefret etmen gereken kişi benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي عليّك أنّ تكرهه. |
Ama babandan nefret etmen çok korkunç bir şey. | Open Subtitles | أمر سيئ أن تكرهه والدك |
Ve benden nefret etmen için her sebebi verdim. | Open Subtitles | أن نفعلة سوية منذ أن كنا بعمر العشر سنوات وأنا قد أعطيتكِ كل سبب يجعلك تكرهيني |
Mutlusun ama benden nefret etmen gerektiği için söyleyemiyorsun bunu. | Open Subtitles | انت سعيده ولكنك لا تستطيعين قول ذلك لأن عليك ان تكرهيني |
Hayır, benden nefret etmen gerekiyor. Bu anki gibi. | Open Subtitles | لا، يفترض بك أن تكرهيني كما تفعلين |
MCH'ye katılmayı gerçekten istiyorsan Romalılardan çok nefret etmen gerekir. | Open Subtitles | أسمع, أن أردت الأنضمام ألينا لا بد أن تكره الرومان جداً |
Zayıf ve alçak olunca kendinden nefret etmen çok korkutucu... ve o beni bundan kurtaramadı ve bende ona nefretimi yönelttim. | Open Subtitles | من المفزع كم يمكنك أن تكره نفسك لكونكمتدنيوضعيف... وهولميستطعإنقاذيمنهذا، لذاأنقلبتعليه. |
Asıl nefret etmen gereken kişi papaz. | Open Subtitles | إنه الكاهن الذي تكرهه |
Önce nefret etmen gerek | Open Subtitles | يجب أن تكرهه أولاً |
nefret etmen için bir sebep daha söyleyeyim mi? | Open Subtitles | أتريد سببا أخر تكرهه لأجله ؟ |
Benden nefret etmen daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل لكِ أن تكرهيني. |