nefretten ve düzensizlikten uzak durmalıyız. | TED | وجب علينا معارضة الكراهية وانعدام الثقة. |
nefretten neler doğuyor. ama daha çoktur sevgiden doğan. | Open Subtitles | هناك الكثير لتفعله الكراهية و لكن الحب يفعل أكثر |
Bu nefretten dolayı olabilir. Bu sevgiden dolayı olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون بدافع الكراهية أو بدافع الحب |
Bugün ülkemizde aktif siyaset yapan insanların çoğu kendisinin sevgiden, karşısında olanların nefretten yola çıktığına inanıyor. | TED | أغلبية الأشخاص اليوم من الناشطين سياسيا في بلادنا يعتقدون بأنهم يتحركون بدافع الحب بينما دافع الجهة الأخرى هو الكره. |
Bana, eğer babam gibi olmak istiyorsam, nefretten daha ulu bir amacım olması gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علّمني هذا ما ارتة حقا أن يكون مثل أبي، أحتاج هدف أعلى من الحقد. |
Söyleyin bana aşk ve nefretten bu ikisinden hangisi en kötü bozuklukları oluşturur. | Open Subtitles | أود منك أن تخبرني بين الحب، والكراهية أي من هذين يخلق أسوأ إضطرابات؟ |
Diğerleri hakkındaki duygularımı ifade etmek için nefretten daha güçlü bir kelime bulmak zorundayım. | Open Subtitles | "يجب أن نجد كلمة أقوى من "كراهية الآن لأصف مشاعري تجاه الآخرين |
Nefret grubu dediğin şey nefretten ibaret değil ki. | Open Subtitles | إن مجموعات الكراهية تتعلق بما هو أكثر من الكراهية، |
Çoğu insan nefretten ziyade aşktan dolayı öldürür. | Open Subtitles | الكثير مِن الناس يقتلون عن الحب بدلاً عن الكراهية |
Bugün yaptıklarımız korkudan ya da nefretten değil. | Open Subtitles | ما سنقوم به اليوم ليس من دافع الخوف أو الكراهية |
İçgüdülerimizi ve eğitimimizi barındırır dostumuzu düşmanımızdan, sevgiyi nefretten ayırır. | Open Subtitles | إنه يحوي غرائزنا وخبراتنا ويمكننا من تمييز الصديق من العدو، الحب من الكراهية. |
Bana karşı nefretten başka bir şey hissetmediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تكني أية مشاعر لي بإستثناء الكراهية |
Nefret çirkin bir şey. Bugün nefretten bahsetmek için fazla güzel bir gün. | Open Subtitles | الكراهية قبيحة, إنه يوم جميل جداً على هذا |
nefretten ve intikamdan bahsediyorsun ama seni gerçekten korkutan şeyin maskesi bunlar. | Open Subtitles | تتحدثين عن الكراهية والإنتقام ولكن هذا فقط لإخفاء ما يخيفكِ حقاً |
nefretten ve intikamdan bahsedip duruyorsun fakat James Gordon'ı hâlâ seviyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث الكراهية والانتقام، ولكنك ما زلت أحب جيمس جوردون. |
Affetmek nefretten sıyrılmaktır. | TED | المسامحة هي حرية من الكراهية. |
O piç bulduğu her fırsatta seni aşağılıyordu. Sana nefretten başka hiç bir şeyle davranmıyordu. | Open Subtitles | الوغد يسعى لإذلالك كلّما تمكن من ذلك، لا يعاملكِ بأيّ منطق سوى الكره |
Çok uzun zamandır buralardayım ve sana şunu söyleyeyim inan bana aşk nefretten daha çok öldürür. | Open Subtitles | أنا كنت في الأنحاء لمدة أطول, و دعيني أخبرك بشيء. صدقيني ,الحب يقتل أكثر بكثير من الكره. |
İçimdeki nefretten doğdun. | Open Subtitles | ماذا؟ أنت ولدت من الكره بداخلي |
Çirkinler, aptallar, bu ülke için nefretten başka bir şeyleri yok. | Open Subtitles | إنهم بشعون وأغبياء وأجلاف ويحملون الحقد فحسب تجاه الوطن |
Yeteneklerin şehvet ve tutkudan geliyorlar, öfke ve nefretten değil. | Open Subtitles | انها تأتي من شغف العاطفة وليس العدوان والكراهية |
Kendimizi utançtan, öz nefretten nasıl arındırabiliriz ve seçilmişler olarak çağrılarımıza kulak veririz? | Open Subtitles | كيف نطهّر أنفسنا من العار... كراهية نفسك... ... |
O büyük nefretten binlerce kilometre uzaktayız ve burada hep birlikte huzurlu bir şekilde yaşıyoruz. | Open Subtitles | الفكره تكمن فى كون اننا على بعد الآف الاميال عن كل تلك الكراهيه و نحن نعيش سوياً بخير |