ويكيبيديا

    "neredeyse bütün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تقريبا كل
        
    • تقريبا جميع
        
    • تقريباً كل
        
    • بالكامل كادت
        
    Dünyada neredeyse bütün istihbarat örgütleri tarihteki büyük olayları öngörmede başarısız olmuştur. Open Subtitles تقريبا كل الوكالات الاستخباراتية فى العالم فشلت في توقع الأحداث التاريخية الكبرى
    Memleketteki neredeyse bütün adamları kenara atmak bu. Open Subtitles هذا يستبعد تقريبا كل الرجل في هذه المقاطعة.
    Ondan sonra basit bir görev verilmesi gerekiyordu ama sonraki görevde emrindeki neredeyse bütün adamları yarım saat içinde kaybetti. Open Subtitles يفترض أن يصبح ضابط تعينات بعدذلك،لكن فيمهمتهالتالية... فقد تقريبا جميع رجاله ... بغضون نصف ساعة
    70'lerin neredeyse bütün film yönetmenleri gibi miyim? Open Subtitles او تقريبا جميع مخرجي السبعينيات
    Her şeyi kaybettim. neredeyse bütün para. Tanrı benim yasalara uymamı istemiyor. Open Subtitles أردت أن أتوقف، لكنني خسرت تقريباً كل شيء كنا نحاول أن نجعله شرعيـاً
    - Evet. neredeyse bütün pencereleri kırmışlar. Open Subtitles حطّموا تقريباً كل النوافذ واضطّر عمّي لإبلاغ الشرطة
    Bu olay yüzünden neredeyse bütün ahır kül olacaktı. Open Subtitles انفجر ذلك الشيء الحظيرة بالكامل كادت أن تحترق بسبب هذا الشيء
    Bugün neredeyse bütün hücren dağılıyordu. Open Subtitles خليتـُـك بالكامل كادت اليوم أن تنهار
    neredeyse bütün erkeklerin buradaki kadınlara karşı ahlaka aykırı davranışları varmış. Open Subtitles تقريبا كل الرجال هنا لديهم استدعاء للمحكمة للتصرفات الخليعة مع النساء هنا
    1830'dan önceki neredeyse bütün Amerikan masa saatleri pirinç çok pahalı olduğu için tahta mekanizmaya sahipti çünkü. Open Subtitles ليس أقلها بسبب و أنه قبل 1830 تقريبا كل الساعات الرفوف الأمريكية كانت مصنوعة من الخشب لأن النحاس آنذاك جد مُكلّف
    Sanırım New York'taki neredeyse bütün etnik ve ırk gruplarının bazı anlarda kalbi durur, midesi bulanır ve "Lütfen bizden biri olmasın." diye düşünmeye başlarlar. Open Subtitles اعتقد ان تقريبا كل الجماعات الإثنيه و العرقية في نيويورك تمر بمثل هذه اللحظات التي يتوقف فيها قلبك و تعتصر معدتك و تتمنى في داخلك و تقول يا إلهي أرجو أن لا نكون نحن
    Vücudundaki neredeyse bütün kemikleri kırdılar. Open Subtitles كسر تقريبا كل عظمة في جسمه
    Ondrej şaraplı tavuk yaptığında, neredeyse bütün sosu yemiştin. Open Subtitles عندما طبخ (أودري) "كوك أوفين"- أنت أكلت تقريبا كل الصلصة
    neredeyse bütün uydular yörüngeden çıkmış durumda. Open Subtitles تقريباً كل الأقمار الإصطناعية قد خرجت عن مسارها
    - neredeyse bütün BlueBell halkı bekleme odasında. Open Subtitles أتعلمين تقريباً كل سكان بلوبيل فى غرفة الأنتظار
    Deneyin komik yanı, galaksinin merkezinde süperkütleli bir karadelik olmasının sonuçlarına dair kimi fikirlerimizi sınarken, neredeyse bütün hepsi gözlemlerle uyumsuz çıktı. TED و الجزء الممتع في هذه التجربة هو أنه بينما كنا نقوم بامتحان أفكارنا حول نتائج الثقب الأسود العملاق الموجود في مركز مجرتنا تقريباً كل واحد كان متناقضاً مع ما نراه حقاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد