Bir elmanın düşüşünden esinlenerek, Isaac Newton'un ortaya koyduğu yerçekimi genel kanununun üzerinden | Open Subtitles | إنها أكثر من 300 عام منذ أن أتى ايزاك نيوتن بالقانون العالمى للجاذبية, |
Genç Isaac Newton'un ilk kez kapsamlı yerçekimi teorisini çözdüğü o dahiyane an. | Open Subtitles | تلك اللحظة العبقرية التي نجح خلالها الشاب اسحق نيوتن في اكتشاف نظرية الجاذبية |
Düşen elmanın Newton'un aklında bir düşünce çağlayanı tetiklediği söylenir. | Open Subtitles | قيل أن هذه التفاحة شحذت عقل نيوتن و جعلته يفكر |
O Cambridge'de bir zamanlar Newton'un bulunduğu ve şimdi Stephen Hawking'in bulunduğu görevdeydi. | TED | وقد كان يشغل منصبا كان نيوتن قد شغله في كامبردج، والذي قد شغله مؤخرا ستيفن هوكينغ. |
Haydi Newton'un Üçüncü Hareket Kanunu'na dönelim. | TED | حسنا فلنعد لقانون الحركة الثالث لنيوتن. |
- Ama asistanı, Newton'un o sırada tıp öğrencilerine ders verdiğini söylemişti. | Open Subtitles | -ولكن قالت مساعدته أنّه كان يلقي محاضرة -لطلاّب الطب في ذلك الوقت بالضبط. |
Newton'un Birinci Hareket Kanunu eylemsizlikle ilgilidir, ki bu hareket durumunda değişime dirençtir. | TED | يتناول قانون نيوتن الأول الحركة مع القصور الذاتي وهو المقاومة للتغيير في حالة الحركة |
Newton'un Üçüncü Hareket Kanunu ise, her etki için ona eş ve zıt bir tepki olduğunu söyler. | TED | و قانون نيوتن الثالث يقول أن لكل حركة هناك ردة فعل مثلها و أخرى تتعارض معها |
Tüm bunlar Newton'un çalışması kullanılarak açıklanabiliyordu. | TED | كل ذلك تم شرحه باستخدام نظرية نيوتن في الجاذبية. |
Bilim insanlarının yer çekimini anlayışı günümüze kadar değişti ama Newton'un evrensel kütle çekim yasası çoğu durumda iyi bir yaklaşım. | TED | تطور فهم العلماء للجاذبية منذ ذلك الوقت، ولكن قانون نيوتن في الجذب العام لا يزال تقريبًا جيدًا في معضم الحالات. |
Bu çok kötü. Bayan Newton'un resmide o filmde. | Open Subtitles | هذا سىء جدا هناك صور لمسز نيوتن على هذا الفيلم |
Newton'un eski çalışmalarından, güneş ışığının farklı renklerin karışımı olduğu biliniyordu. | Open Subtitles | من عمل نيوتن القديم كان معروفا أن ضوء الشمس خليط من ألوان مختلفة |
Yasalar diye bir şey var. Tıpkı Newton'un renklerle ilgili teorisi gibi ve kromatizm ile. | Open Subtitles | انها قوانين كما تعلم كقوانين نيوتن لنظرية الالوان |
Newton'un denklemlerinin başarısı, gezegenler ve yıldızları anlamak için yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştı. | Open Subtitles | إنتصار معادلات نيوتن أتت من السعي لفهم الكواكب والنجوم |
Newton'un ilk hareket kuralı. Ki bu durağanlıkla çakışıyor. | Open Subtitles | قانون نيوتن الاول عن العاطفه يتعامل مع الخمول |
Helmut Newton'un patronu için yanıp tutuştuğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد هيلموت نيوتن هنا لَهُ العطعطةُ لرئيسِه. |
Bak, mekanik, Newton'un evreninde,.. | Open Subtitles | إنظرى ، فى كون يتعامل بميكانيكية قوانين نيوتن لا مشكلة لدى |
Her biri uyuyacağın yerde uyudular, yemek yiyeceğin yerde yemek yediler ve her biri de Newton'un düşüncelerini fazlasıyla doğru buluyorlardı. | Open Subtitles | كلهم ناموا و اكلوا بنفس الاماكن و كلهم وصفوا نيوتن انه هو الرجل حقا |
Isaac Newton'un yerçekimi kanununa göre güneş şu anda yok olsaydı bunu hissediyor olurduk. | Open Subtitles | اذا اختفت الشمس الآن بحسب كلام نيوتن و جاذبيته فنحن نشعر الآن |
Halley artık Newton'un psikoterapistliğini de yapıyordu. | Open Subtitles | أخذ هالي الأن على عاتقه بأن يكون الطبيب النفسي لنيوتن |
- Ama asistanı, Newton'un o sırada tıp öğrencilerine ders verdiğini söylemişti. | Open Subtitles | -ولكن قالت مساعدته أنّه كان يلقي محاضرة |