Pekâlâ, nişancının nerede olduğuna dair bir fikrin var mı öğrenmeliyim. | Open Subtitles | حسناً، أريد أن أعرف إذا كنتِ تملكين فكرة عن مكان القناص. |
nişancının elinde ateş etmek üzere kafama nişan almış bir silahı var. | Open Subtitles | القناص كان لديه مسدس يوجهه الي رأسي, علي و شك اطلاق النار علي |
Son teknoloji mallar, profesyonel müşteriler için. Bizim nişancının da burada olmuş olma ihtimali var. | Open Subtitles | نوعيات عاليه , زبائن محترفون هناك فرصة جيد أن القناص كان هنا |
Bir görgü tanığı nişancının bir şehir arabasıyla kaçtığını söylüyor. | Open Subtitles | لدي شاهد مركب قال إن مطلق النار هرب في سيارة مدنية |
nişancının hareketimizi bilmemesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد القنّاص أن يكون مدرك لأيّ من حركاتنا |
Bölükteki herkes onu Alman bir nişancının vurduğunu düşündü... | Open Subtitles | كل فرد فى الوحدة ظنّ أن قنّاص ألمانى قتله |
Prince George'daki kaynaklarım nişancının bir kart bıraktığını söylüyorlar. | Open Subtitles | مصادري في الملك جورج قالت أن القناص ترك ورقة إتصال |
Jerry Middleton vurulduğunda nişancının aracını net göremiyormuş. | Open Subtitles | لا يبدو أن جيرى ميتدلتون كان لديه رؤية واضحة لسيارة القناص عندما أُطلق عليه النار |
...polis yetkililerine nişancının Des Plaines Polis Departmanı'nın bir üyesi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | محللى اف بى اى أخبروا قوة المهام للشرطة أن القناص فى الحقيقة , هو عضو من قسم شرطة بوليس ديس بلاينز |
nişancının o olduğunu anlamanı istediyse neden senin kullandığın tüfek olan M-40'ı kullanmadı? | Open Subtitles | إن أرادك أن تعلم إنه القناص فلمَ لم يستخدم بندقيتك؟ |
Ve keskin nişancının o atışı yapabileceği tek yer vardı. | Open Subtitles | ويوجد مكان واحد، يمكن ان يطلق منه القناص |
Keskin nişancının nerede olduğunu saptayabilmemiz, burdaki durumumuza bağlı? | Open Subtitles | اين ستحدد موقع القناص استنادا على معطياتك هذه ؟ |
Keskin nişancının silahı, bir görevin başarısında önemli bir faktördür. | Open Subtitles | سلاح القناص هو العنصر المؤثر في نجاح العملية |
Bölge Savcısı bu keskin nişancının bir taklitçi olduğunu vurgulayarak davamıza engel olmak için her yola başvuruyor. | Open Subtitles | محامي الولاية جشع يحاول إحباط قضيتنا عن طريق الإصرار بأن القناص الجديد هو مقلـّد |
Keskin nişancının, dört maktulünün de aynı arkadaşlık sitesine üye olduğundan haberdar mıydınız? | Open Subtitles | هل كنت على علم أن جميع ضحايا القناص الأربعة |
Şey, keskin nişancının ikinci kurbanındaki mermiyi çıkarmaya çalışıyordu ve kadının kafası bir anda patladı. | Open Subtitles | هــو كان يحـــاول إستعادة الرصاصــة من ضحيــــــة القناص الثانيـــــة وفجـــــأة رأسهـــا إنفجــــر |
Keskin nişancının teçhizatı, teğmenin çadırındaydı. Ve daha ona göz atmamıştı. | Open Subtitles | عِتاد القناص كانت في خيمته فالملازم لم ينظر إليها بعد |
Bir blok ötedeki bir dairede keskin nişancının silahını bulduk. | Open Subtitles | وجدنا سلاح القناص ملقى في شقة في الحي المجاور. |
- Polisin nişancının kimliğini bilmiyor. | Open Subtitles | ليس لدى الشرطة أي فكرة من هو مطلق النار |
Son nişancının şehirden ayrılmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | مطلق النار الأخير... انه يحتاج الى مغادره البلاد |
nişancının hareketimizi bilmemesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد القنّاص أن يكون مدرك لأيّ من حركاتنا |
Keskin nişancının biri onu indirebilecekken böyle açık bir alanda görüşüyor. | Open Subtitles | إذ آثر ملاقاتي هنا في العراء حيث بوسع أيّ قنّاص شُرَطيّ قتله. |