McGowan, Dünya Kurtuluş Cephesi'nin bir parçası olarak çevreyi savunma adına iki kez kundakçılıktan mahkum oldu. | TED | أدين ماكغوان بتهمة المشاركة في حرقين مفتعلين تحت اسم الدفاع عن البيئة كجزء من جبهة تحرير الأرض. |
Bu hak, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nin bir parçası olarak tanınabilir, ki bu beyanname de benzer sosyal hakların uygulanması için tesis edilen mekanizmaları oluşturdu. | TED | يمكن الاعتراف بهذا الحق كجزء من الإعلان العالمي لحقوق الإنسان، الذي أسس آليات لإنفاذ هذه الأنواع من الحقوق الاجتماعية. |
"Red Ball Ekspresi"nin bir parçası olarak ikmal kamyonu sürüyordum. Bu işte de iyiydim. | Open Subtitles | لقد قدتُ شاحنة المعدّات كجزء من نظام النقل بالشاحنات، وكنتُ ماهراً في ذلك |
Yekpare'nin bir parçası olarak sonsuz yaşam. | Open Subtitles | حياة أبدية كجزء من الواحد. |
Yarın şafak vaktinde listedeki kişiler Okinawa Muharebesi'nde yer alacak ve Kamikaze Birliği'nin bir parçası olarak düşman filosuna saldıracak. | Open Subtitles | (في فجر الغد، الأشخاص على القائمة سوف يشتركون في معركة (أوكيناوا و الهجوم على اسطول العدو كجزء من قوة الهجوم الخاصة |