Nispet out oldu arkadaşlarıyla bütün gece. | Open Subtitles | كانت (ديفاين) مع صديقاتها طوال الليل. |
Biri bize burada kalmak için ihtiyacı ile Nispet. | Open Subtitles | يجب أن يبقى أحدنا هُنا مع (ديفاين). |
Eee, zaten Nispet demiştiniz, bu yüzden... | Open Subtitles | لقد قلتَ "إغاظة" بالفعل, لذا... |
- Hayır, Nispet dediniz. | Open Subtitles | -لا, لقد قلتَ "إغاظة " |
Kendimi tanıştırdım. Beni görmezden geldi ve gece boyunca Nispet yaptı. | Open Subtitles | قدمت نفسي لها، وتجاهلتني نصف الأمسية نكاية بي فقط! |
Gerçi annesine Nispet olsun diye bir gün onunla evlenebilirim. | Open Subtitles | مع أني أظن بأني سأتزوج منه يوما ما ، فقط لإغاظة أمه. |
Bir ürünü Nispet yapmak için geri verebileceğinizi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنه بمقدورك إعادة قطعة بهدف الإغاظة |
Onu Nispet yapmak için bitirmemelisin. | Open Subtitles | حسناً ماكان ينبغي لك إيقافه بدافع الحقد |
Nispet Schneiderman. | Open Subtitles | (ديفاين شنايدرمان). |
Sırf bana Nispet için kaybedebilirsin. | Open Subtitles | ربما تخسر نكاية بي |
Sırf bana Nispet yapmak için. | Open Subtitles | من الواضح نكاية بي. |
Eva'ya Nispet kırmızı elbisemi giyeceğim. | Open Subtitles | سأرتدي لباسي الأحمر لإغاظة( إيفا)فقط! |
Bu doğru. Bir ürünü sadece Nispet sebebiyle alamayız. | Open Subtitles | هذا صحيح, لا نقبل إسترجاع قطعة إستناداً بكل بساطة على الإغاظة |
Nispet. | Open Subtitles | الإغاظة |
Onu Nispet yapmak için bitirmemelisin. | Open Subtitles | حسناً ماكان ينبغي لك إيقافه بدافع الحقد |
Nispet olsun diye yaptım. | Open Subtitles | فعلتها بدافع الحقد |