Moon buraya geleceklerini söyledi. Kaçmaya mı niyetlisin? | Open Subtitles | لكن مون قال بأنهم سيأتون هنا ، هل تنوي الهرب ؟ |
O zaman gelecek sorum şu: Neden gitmeye niyetlisin? | Open Subtitles | أظن أن هذا يجيب على سؤالي التالي إن كنت تنوي الذهاب أم لا |
Amerika Birleşik Devletleriyle bir savaşa girmeye niyetlisin yani? | Open Subtitles | هل تنوي حقا البدء بحرب مع الحكومة الأميركية؟ |
Anlaşmanın sana düşenini ne zaman yapmaya niyetlisin? | Open Subtitles | متى بالضبط تنوين تنفيذ نصيبك من الاِتفاق؟ |
Aman Tanrım, sen cidden başka bir Buz Devri başlatmaya niyetlisin. | Open Subtitles | -رباه! أنتِ تنوين حقًا بدء عصر جليدي جديد |
İyi niyetlisin, biliyorum ama beni avutmak, eğlendirmek ya da rahatlatmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | .. أعرف أن نواياكِ جيدة ولكن لا داعي لأن تنسيني ألمي أو تسلّيني أو تواسيني |
Bu Coloradolu dahi çocukla nasıl yarışmaya niyetlisin? | Open Subtitles | كيف تنوي منافسة مع هذا الفتى العبقري في كولورادو؟ |
O pozisyonu daha ne kadar tutmaya niyetlisin? | Open Subtitles | لكم من الوقتِ تنوي بأن تبقي على هذه الوضعيّة؟ |
Haklıydın. Bizim bir planımız var. Ama madem sen kalmaya niyetlisin... | Open Subtitles | كنت مصيباً، لدينا مخطّط يجري ولكن إن كنت تنوي الإقامة الدائمة فـ... |
Beni daha iyi bir kardeş olmak için tehdit etmeye mi niyetlisin? Değişir. | Open Subtitles | هل تنوي يهددني إلى كونه شقيق أفضل؟ |
Onunla ne yapmaya niyetlisin? | Open Subtitles | ماذا تنوي أن تفعل بها؟ |
O zaman, ne yapmaya niyetlisin? | Open Subtitles | إذا، ماذا تنوي ان تفعل؟ |
Ve sen de ikisini bir araya getirmeye niyetlisin. | Open Subtitles | -وأنت تنوي جمعهما |
İyi niyetlisin ama başını derde sokuyorsun. | Open Subtitles | تنوين الخير لكنك تعنين من المشاكل |
O zaman, ne yapmaya niyetlisin? | Open Subtitles | إذا ، مالذي تنوين فعله؟ |
Bu da demek ki yok saymaya niyetlisin. | Open Subtitles | مما يعني أنك تنوين تجاهلها |
Lemon, biliyorum iyi niyetlisin, ama bunu yapmalı mısın, emin değilim? | Open Subtitles | ليمون) أعلم أن نواياكِ حسنة , لكني لست واثقاً أنكِ يجب أن تفعلي هذا , حسناً ؟ |