ويكيبيديا

    "noktasının" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نقطة
        
    Hangi sıcak, söylenmemiş sırları öğreneceğiz geri dönüş noktasının ötesinde? Open Subtitles ما الذي يكشف الأسرار؟ سوف نتعلم بعد نقطة اللا عودة
    Kendi uydularımızda bunu kullanmama sebebimiz zayıf bir noktasının olması. Open Subtitles وهذا ما سنستخدمه مع الستالايت خاصتنا لولا وجود نقطة ضعف
    Eğer Üst Yönetim'den öğrendiğimiz bir şey varsa, o da herkesin bir zayıf noktasının olduğudur. Sana silah tutan adamın bile. Open Subtitles إذا تعلمت شيئًا واحدًا من المراقبة، فأنني تعلمت أن لكل شخص نقطة ضعف، حتى إذا كان الشخص الذي يصوب السلاح تجاهك
    Çok uzak olursa yüzey sıcaklığı suyun donma noktasının altında kalacak, bu da okyanusların buza dönüşmesine sebep olacaktır. TED أمّا إن كان بعيدًا جدًّا، فسوف تهبط درجة حرارة سطحه إلى ما دون نقطة تجمُّد الماء، ما يجعل المحيطات تتحوّل إلى جليد.
    Plastik, suyun kaynama noktasının altında erimeye başlar ve bir sünger olduğu için yağlı içeriklerinden kurtulamaz. TED فهو يبدأ بالانصهار تحت نقطة غليان الماء ولا يتخلص من الملوثات الزيتية الذي يمتصها كالإسفنج
    4 numaralı kontrol noktasının 2 mil batısında aracımız düştü. Open Subtitles عندنا طائرة ساقطة على بعد ميلان من نقطة التفتيش رقم أربعة
    Hayır Efendim, ancak B Bölüğü'nün toplanma noktasının bizimle aynı olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا يا سيّدي إلاّ أنّني أعرف أن فرقة بيكر لهم نفس نقطة التجمّع مثلنا
    Çöldeki sıfır noktasının çok hassas olması gerekiyor. Open Subtitles بالصحراء ، نقطة الصفر لابد ان تكون في موقع دقيق للغاية
    Buluşma noktasının uydu görüntüleri gerekecek. Open Subtitles نحن سنحتاج مجموع تغطية قمر صناعي من نقطة الإجتماع.
    Aktarma noktasının enlem ve boylamları tamam. Güzel. Open Subtitles أريد أن أضمن لحظة وصول القمر الصناعي في نقطة التحميل هذا جيد
    İtfaiye yetkilileri çıkış noktasının koridorun ilerisi olduğuna karar verdi. Open Subtitles محققي الحرائق يقررون أن نقطة الأصل هي نهاية الممر
    Tamam, ya çıkış noktasının Dünya olması gerekiyorsa? Open Subtitles نعم , نعم ماذا لو الارض هي نقطة الاصل نقطة الاصل؟
    Kanserin başlangıç noktasının yakınındaki hücrelerde kanser daha da ilerlemiştir. Open Subtitles الخلايا الموجودة عند نقطة انطلاق السرطان،
    Natalie, beni pusuya düşürdü. Bana, buluşma noktasının yakınlarında saldıracağını söylediğini sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أنكَ قلتَ لي, أنها قد تتعقبني قُرب نقطة التجمع
    Takas noktasının etrafındaki 50 millik şebeke boyunca uydu takibi istiyorum. Open Subtitles أريد شبكة مراقبة بالأقمار الصناعية على مدى خمسون ميلا حول نقطة التسليم
    Tamam, karotisteki insersiyon noktasının yerini tespit ettim. Open Subtitles حسنا، لقد حددت نقطة الدخول في الشريان السباتي.
    Zayıf noktasının ensesi olduğunu biliyor. Open Subtitles إنها تعرف نقطة ضعفها المتواجدة على عنقها
    Kontrol noktasının fazla uzağında olmayan bir bar var orada. Open Subtitles توجد حانة هُناك ليست ببعيدة عن نقطة التفتيش
    Tahliye noktasının sizi beklediğini nereden biliyorsun? Open Subtitles كيف تعلم اذا ما كانت نقطة الأجلاء ستنتظر
    Bağlantı noktasının dışında aleti çıkarmamanı söylemiştim, değil mi? Open Subtitles خبرتك لا تنزع سماعة الراس خارج نقطة الوصول أبداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد