Bayan Norton'u çok iyi düzelteceğim. | Open Subtitles | بأنه سيكون الوسيلة التي أورط بها الآنسة نورتن جيدا |
Devriye Norton'u görecektim. Beni Yüzbaşı Gomez gönderdi. | Open Subtitles | -أنا هنا من أجل الشرطي"نورتن" القائد "جوميز" أرسلني |
Hâlâ Bayan Norton'u kovmamıza gerek olmadığı fikrindeyim. | Open Subtitles | مازلت أعتقد بأنه لم يكن مفترض علينا طرد السيدة (نورتن) |
Bay Norton'u, orman içinde çekebilmem için üç günüm var. | Open Subtitles | لدي 3 أيام لتصوير السيد (نورتن) في الغابة |
Bu arada yazarlarını arayıp Edward Norton'u ve iki milyon dolarlık teklifi ayarladığını söyle. | Open Subtitles | في انتظار ذلك، أبلغ مؤلفيك أن لديهم (إدوارد نورتن) وعرض بمليونان |
CIA, Ray'in emirlere karşı gelerek Norton'u Birleşik Devletler'den çıkardığını doğruladı | Open Subtitles | وكالة الاستخبارات أكدت أن (راي) أنتهك الأوامر بأغتياله لـ (نورتن) على أراضي أمريكية. |
Peki, Kate Mason, Ben Norton'u tanıyor ve bir nedenden ötürü onu öldürdü. | Open Subtitles | (حسناً، إذاً فإن (كايت مايسون) تعرف (بن نورتن فقتلته لإحدى الدوافع |
Ed Norton'u elimden kaçırdım. Lütfen bir şeyler ayarladığınızı söyleyin. | Open Subtitles | خسرت (إيد نورتن) قل لي أن لديكم شيء |
Sör Norton'u kapının dışına yolla. | Open Subtitles | (سير (نورتن إبق علي الباب |