Öyleyse, hepimiz ödevlerini yapmayan kız ve oğlanların başına neler geleceğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف ما يحدث إلى الأولاد والبنات الصغار الذين لا ينجزون واجبهم المنزلي. |
Küçük oğlanların davrandığı gibi davranmamı mı isterdin? | Open Subtitles | أنت هَلْ يُفضّلُ أنا أَجري نفسي أَحْبُّ الأولاد الصِغار تُؤرّخُ عادة؟ |
- Özellikle şaşırtıcı bulduğum şey İngiltere'de eğitim görmüş kız ve oğlanların çoğu çok terbiyelidir. | Open Subtitles | الذى أجده يفاجئنى بالظبط ان اغلب الأولاد والبنات الذين تعلموا فى إنجلترا سلوكهم حسن جدا |
- Bu oğlanların da yapacakları bir şeyi yok. Belki güneşlenme terasını kullanabilirler. | Open Subtitles | هؤلاء الاولاد ليس لديهم شيء لعمله، لذا يمكنهم استخدام السطح الشمسي |
oğlanların ayrılması gerek. | Open Subtitles | الاولاد يجب ان يرحلوا لايجب ان يقع سولي في ايديهم |
ve kızlar da oğlanların sen de ne bulduğunu anlamaya çalışıyorlar? | Open Subtitles | والبنات ايضا يريدون ان يعرفوا لماذا الاولاد يحملقون بك |
Burası oğlanların tuvaleti, orası da küçük kızların tuvaleti. | Open Subtitles | هذه غرفة الأولاد و ذلك النفق غرفة البنات |
Küçük oğlanların davrandığı gibi davranmamı mı isterdin? | Open Subtitles | أنت هَلْ يُفضّلُ أنا أَجري نفسي أَحْبُّ الأولاد الصِغار تُؤرّخُ عادة؟ |
Bir kız için ergenlik, yılışık oğlanların bakışlarına ve dalga geçmelerine hedef olmadan da yeterince zor. | Open Subtitles | بدون أن يكون هناك من شبق عليها أو من يسخر منها من الأولاد الصغار البغضاء |
Nette bütün gün sohbet bitti, hoş oğlanların yaptığı gibi, bir deste mektuplar yazacağım size. | Open Subtitles | دردشة طوال النهار على الشبكة، مثل ما يفعل الأولاد اللطفاء، أنا سأكتب لك حزمة رسائل |
Herkes iyi. oğlanların biri 8, biri 10 yaşında oldu. | Open Subtitles | جميعهم بخير الأولاد بلغوا الـثامنه والـعاشره الآن |
oğlanların başka gezegenden olduğunu zaten biliyordum. | Open Subtitles | أنا أعرف مسبقاً بأن الأولاد من كوكب مختلف. |
oğlanların onca çalışmalarının karşılığında küçük bir ödül alabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أن الأولاد يمكنهم إعطائي مكافأة صغيرة من أجل كل هذا العمل الشاق |
Maymun parmaklıklarında baş aşağı durdum ve tüm oğlanların külotumu görmesine izin verdim. | Open Subtitles | تعلقت رأسا على عقب من القضبان لأدع كل الأولاد يروا ملابسي الداخلية |
Çocuğu ona sataşan oğlanların evine götürdüğünüzü söylemeyin. | Open Subtitles | أنّكم أخذتموه إلى منزل الأولاد الّذين أخافوه. |
Kızlar ve oğlanların olduğu bir partide uzanacağını sanmazdım. | Open Subtitles | انا لم اعرف هذا الاولاد والبنات سوف يعودون وقتها |
oğlanların üç tanesi bana çıkma teklifi etti. | Open Subtitles | ثلاثة من هؤلاء الاولاد طلبنى فى موعد غرامى |
Hayır, hayır. Genç kızlar daha kötü, çünkü onlar aptal oğlanların yaptıkları şeylerden etkileniyorlar. Ne mutlu ki öyle. | Open Subtitles | الفتيات المراهقات اسوا بكثير لانهم يعجبن بالامور الغبية التي يفعلها الاولاد الحمدلله عفوا اترغب بشراء وردة لحبيبتك ؟ |
Onu oğlanların kucağına atmıyoruz onu yönlendiriyoruz. | Open Subtitles | الان سوف نقوم برمي الاولاد على المشكلة؟ نحن لا نرمي الاولاد عليها، |
İşte, oğlanların eve gelmek istememesinin nedeni bu. | Open Subtitles | انظري , هذا هو السبب في ان الاولاد لا يريدون المجيء الى هنا |
Bana gelen oğlanların çoğundan farklı görünüyorsun. | Open Subtitles | يبدو لي أنك مختلف عن جميع الفتيان الذين يقصدوني |