| ailesini koruyan ilk piç ben değilim annemin babasının da bir piç oğlu vardı adı da Jonathan Durand'dı. | Open Subtitles | لا أحد يعلم حياله؟ أنا لست ابن الزنا الأول لأبارك عائلتي أب والدتي كان لديه ابن زنا أيضا |
| Bir oğlu vardı yahu. | Open Subtitles | -رباه، كان لديه ابن -أتعتقد أنه بالداخل ؟ |
| Zihinsel özürlü bir oğlu vardı. | Open Subtitles | لديه ابن منغولي |
| İkimiz de birer oda alacaktık ve benim yaşımda bir oğlu vardı. | Open Subtitles | كنا ننام في غرفتين مختلفين و كان لديها ابن في عمري |
| Eski kocasından da bir oğlu vardı. | Open Subtitles | و لديها ابن أيضاً |
| Belki bir oğlu vardı. | Open Subtitles | ربما كان لديه ابن |
| Çok şanslıydı ki, babamın çok güzel bir küçük oğlu vardı. | Open Subtitles | لحسن حظه كان لديه ابن جميل |
| Tuhaf gelebilir ama, bir oğlu vardı. | Open Subtitles | بالصعوبة الكافية, لديه ابن - |
| Bir oğlu vardı yahu. | Open Subtitles | -رباه، كان لديه ابن |
| Gary Ridgeway'in bir oğlu vardı. | Open Subtitles | (جاري ريدجواي) كان لديه ابن |
| Bir oğlu vardı. | Open Subtitles | كان لديه ابن. |
| - Bir oğlu vardı. | Open Subtitles | - لديه ابن - |
| Bir oğlu vardı. | Open Subtitles | ... وكان لديها ابن |
| Bir oğlu vardı. | Open Subtitles | كان لديها ابن |