| Bu iş için gerekenlere sahip olabilirim, ama Oğluma yardım için gerekene sahip miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | أملك القدرة للقيام بهذه الوظيفة لكن أجهل إن كنت أملك القدرة لمساعدة ابني |
| İhtiyacı olduğu zaman Oğluma yardım etmek için orada olamadım. | Open Subtitles | لم أستطع التواجد هناك لمساعدة ابني عندما احتاجني. |
| Bu, Oğluma yardım etmemin tek yolu. | Open Subtitles | إنّها الطريقة الوحيدة لمساعدة ابني |
| Lütfen Oğluma yardım edin. | Open Subtitles | أرجوكِ ، ساعدي إبني |
| Lütfen Oğluma yardım edin. | Open Subtitles | أرجوكِ , ساعدي إبني |
| İlk geldiğinizde Oğluma yardım edeceğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنك كنت تحاول مساعدة إبني عندما جئت |
| - Oğluma yardım etmek yapabileceğim en Hıristiyan'ca şeydi. Haklıydın Glenn. | Open Subtitles | مساعدة إبني هو الشيء الاكثر تدينا الذي اقوم به |
| Oğluma yardım edebilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنّها الطريقة الوحيدة لمساعدة ابني |
| Evet, ancak bir beynin var ve temiz iç çamaşırları giymesi için Oğluma yardım ederek şu an onu kullanabilirsin. | Open Subtitles | لا لكن لديك دماغ فاستعمله لمساعدة ابني في الباسه الملابس الداخلية! |
| Oğluma yardım etmeye geldiniz. | Open Subtitles | أنتما هنا لمساعدة ابني |
| Ben sadece Oğluma yardım etmek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط مساعدة إبني |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 