Benim oğlumsun ve 2.0'ı da benim Bilgisayar'ı yapma amacım için yüklemişsin. | Open Subtitles | أنت ابني ، وقمت بتحميل الإصدارة 2.0 لنفس السبب إبتكرت الأصلي : |
Tek oğlumsun ve seni bir saçmalık yüzünden kaybedemem, duydun mu? | Open Subtitles | أنت ابني الوحيد ولن أفقد بسبب أمر تافه، أتسمعني؟ |
Başka çocukların ne yaptığı umurumda değil. Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | لا يهمني ما يفعله الأولاد الآخرون أنت ابني |
Bununla nasıl başa çıkabileceğimi bilemedim. Üzgünüm. Sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | لم أدرِ كيف أجاري الامر, أنا آسف, أنت إبني أمّا الجينات, أو الطبيعة, لا أحد من هذه مهمّا لي. |
Yine de sen benim oğlumsun ve kimsenin seni benden almasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنك لا تزال إبني ، ولن أسمح لأي شخص يأخذك بعيداً عني |
sen ailenin büyük oğlusun... sen benim oğlumsun...oğlum. | Open Subtitles | أنت الإبنَ الاكبر لهذة العائلة... أنت إبنَي... إبني. |
Sen benim biricik oğlumsun ve dünya da sen nasıl istiyorsan öyle olacak. | Open Subtitles | أنت أبني العزيز والعالم سوف يكون تماماً كما تريده انت أن يكون |
oğlumsun ve sana bişey olmasına izin vermem | Open Subtitles | أنت ابني لن اسمح بحدوث شيء لك أعجبك أم لم يعجبك ماذا تقول ؟ |
Sen benim oğlumsun ve başka bir çocukla biraz erkek erkeğe konuşmak bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | أنت ابني و بعض كلام الرجال مع بعض الأطفال الآخرين لن يغير شيء من هذا |
Tabi canım, sen benim oğlumsun. Güle güle kullan. | Open Subtitles | بالطبع يا حبيبي , انت ابني مبارك عليك الساعة |
Sen 40 yaşımdaki oğlumsun... 42! | Open Subtitles | أنا مَن يمتلك المال هنا، وأنت ابني ذو الأربعين عامًا |
Bunu hak ettin ama hâlâ benim küçük oğlumsun. | Open Subtitles | حسناً, انت تستحق ذلك ولكنك ما زلت ابني الصغير |
Sen benim oğlumsun. Sen benim oğlumsun. Tatlı rüyalar, yavrum benim. | Open Subtitles | انت إبني انت ابني أحلاما سعيده اذهب للنوم |
Benim evimde yaşıyorsun, benim yemeğimi yiyorsun, başını benim yastığıma koyuyorsun, çümkü sen benim oğlumsun. | Open Subtitles | أنت تعيش في بيتي، تمليء بطنك بطعامي، تضع ظهرك على سريري، لأنّك ابني. |
Birbirimize katılmıyor olabiliriz ama hâlâ benim oğlumsun. | Open Subtitles | قد يكون لدينا خلافاتنا، ولكن كنت لا تزال ابني. |
James, sen büyük oğlumsun, ne şanslısın ki, kanunen babanın serveti sana kalacak. | Open Subtitles | أنت إبني البكر لقد أنعم عليك القانون بحق ورث ثروة أبيك |
Yaptığım şeyden veya yaptığımı düşündüğün şeyden iğreniyor olabilirsin ama hâlâ oğlumsun. | Open Subtitles | قدْ تبغض ما فعلتُه, أو ما تظنني فعلته و لكنّكَ لا زلتَ إبني |
Yalvarmayacağım ama sen oğlumsun ve ne olursa olsun seni hayatımda istiyorum. | Open Subtitles | لن أترجاك لكنك إبني وأريدك بحياتي مهما يكن |
Joshua, sen benim oğlumsun. Seni her zaman korurum. | Open Subtitles | جاشوا" أنت إبنَي" أنا سَأَحْميك دائماً |
Ama sen benim oğlumsun, ve seni gerçeklerden korumak istiyorum, çünkü aslında kimse güvende değil. | Open Subtitles | ,ولكنك أبني ,وأريد حمايتك من الحقيقة لأن الحقيقة هي أن لا أحد آمن |
Belki Toby olmayabilirsin, ama yine de benim oğlumsun. | Open Subtitles | ربما لا تكون توبى .. ولكنك مازلت ابنى |
Sen de benim oğlumsun ve seni hep seveceğim ama sen bir ayyaşsın, canım arkanı topladığım için de bundan ben sorumluyum. | Open Subtitles | أنت إبنى و سأظل أحبك للأبد لكنك ثمل يا عزيزى |
Hep bulursun Jimmy. Bu yüzden benim oğlumsun. | Open Subtitles | نعم، أنتَ دائماً تفعلُ ذلك يا (جيمي) و لذلكَ أنتَ فتاي |
Bunu kötü niyetle yapmıyorum, oğlumsun. | Open Subtitles | أفعل هذا ليس كاى خبث ،وكذلك أنت أبنى |