Ben oğlumdan vazgeçemedim ancak ona baktığımda O çocukların onun gibi olmamaları gerektiğini gördüm onları yaşamak zorunda kalacakları hayattan kurtardım. | Open Subtitles | ، لم أتمكن من التخلي عن ابني لكن عندما أنظر إليه أرى ما الذي لا ينبغي أن يكون عليه هؤلاء الأطفال |
Peki, bu demek oluyor ki O çocukların peşinden gitmemizi istiyor. | Open Subtitles | حسناً ، هذا يعني أنها تود منا الذهاب لإنقاذ هؤلاء الأطفال |
O çocukların aileleri, Lovelass denen şu zavallı herif hapishaneden çıktıktan sonra | Open Subtitles | أُسر أولئك الأطفال ، ولافلاس هذا ، المسكين الفقير ، خرج من السجن |
Ve O çocukların çocuklarını... ve devam eder gider. | Open Subtitles | إذن أولئك الأطفال يمكن أن يكبروا ويكون لديهم أطفال وهكذا |
O çocukların oyunda yapacaklarını yaptırabilmeniz için ikinizin sorumluluğunu almaya da niyetim yok. | Open Subtitles | أنا لست مجنون لآخد فكرتكم أنتوا الإثنين عن ما يفعلوه هناك هؤلاء الأولاد |
O zamanlar da O çocukların sahip olduklarını isterdim 40 sene sonra hâlâ da istiyorum. | Open Subtitles | رغبت بما كان لدى أولئك الأولاد حينها و بعد 40 عاما ما زلت ارغب بها |
O çocukların yüz ifadelerini bir görmeliydin Bana sanki beni tanıyorlarmış gibi bakıyorlardı | Open Subtitles | كان عليك ان ترى وجوه هؤلاء الاطفال نظروا لى و كأنهم يعرفونى بالفعل |
O çocukların dövüşmeyi bilmemeleri şanstı. | Open Subtitles | لحسن الحظ هؤلاء الشباب لم يكونوا يعرفوا شيئا عن القتال |
Hayır, dostum. Tüm bunlar O çocukların gizli kapaklı işlerini gizleyememelerinden oldu. | Open Subtitles | لا ، يا رجل لقد حدث لأن هؤلاء الأطفال لم يستطيعوا تكتُّم الأمر |
O çocukların beni polise şikayet etmesine göz yumamam. | Open Subtitles | لن أدع هؤلاء الأطفال أن يُسلمونني إلى السُلطات. |
Sadece yalnız kalmak istiyorum ve O çocukların beni rahat bırakmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن يتمّ تركي و شأني و أريد من هؤلاء الأطفال أن يتركوني و شأني |
İlgilendiğim tek şey, O çocukların bakımları ve güvenliği. | Open Subtitles | رعاية و حماية هؤلاء الأطفال هو كل ما يشغلني |
Eğer O çocukların seni kabul etmelerini istiyorsan, onları, onların da bunu istediğine ikna etmen lazım. | Open Subtitles | إذا أردت هؤلاء الأطفال أن يتقبلوك إقنعهم بأن ذلك مرادهم أيضا |
Günün birinde, çocuklarınızın çocukları O çocukların çocuklarının da çocukları olduğunda insanlar bunu kullanarak yabancı diyarlara gidip seyahat edecekler. | Open Subtitles | في يومٍ ما، أطفالكِ ستنجب أطفال هؤلاء الأطفال ستنجبُ أطفالهم الناس سيستخدموا هذه للذهاب إلى أراضي الأجانب و السفر |
Ve O çocukların çocuklarını... ve devam eder gider. | Open Subtitles | إذن أولئك الأطفال يمكن أن يكبروا ويكون لديهم أطفال وهكذا |
Ve O çocukların konukçu alma zamanları geldiğinde, öleceksin! | Open Subtitles | وعندما يجيء الوقت من أجل أولئك الأطفال لأخذ مضيّف، ستموت |
Ve seni, O çocukların kendilerini güvende hissedebilecekleri bir yerin kapısını açarken gördüm. | Open Subtitles | ورأيت بأنّك تغلقين الباب على المكان الذي أولئك الأطفال يمكن أن يشعروا بالأمان فيه |
O çocukların ailelerini sessiz tutabilmek için para ödedik... | Open Subtitles | ونحن دفعنا لإبقاء عوائل أولئك الأطفال صامتين لذا |
Özür dilerim, ama O çocukların da ilgine ihtiyaçları var. | Open Subtitles | معذرة هؤلاء الأولاد يحتاجون إلى اهتمامك أيضاً |
O çocukların hayatında gerçekten bir etki bırakabilirsin. | Open Subtitles | يتسنـى لك أن تؤثـر في حيـاة أولئك الأولاد |
O çocukların hayatını değiştirmek, onlara müziğin önemini gösterebilmek için. | Open Subtitles | لقد غيّر حياة هؤلاء الاطفال اعطاهم هدية الموسيقى |
Geçen gece O çocukların elinden kurtardın beni gerçekten. | Open Subtitles | أنتِ أنقذتني من هؤلاء الشباب البارحة أقدر لكِ هذا |
O çocukların marifetiydi. | Open Subtitles | إنهم أولئك الفتية الذين يعبثون بخطوط المياه الرئيسية |
O çocukların okulda olmasının tek nedeni o; | Open Subtitles | هي السببُ أولئك الأطفالِ مستوي في المدرسةِ. |