| Ama sana garanti ederim, O adama saldırırsan... o yerden sağ çıkamazsın. | Open Subtitles | وأؤكد لك إن هاجمت ذلك الرجل لن تخرجي من تلك الحانة حية |
| Bak, oradaki kimse O adama ve küçük kızına yardım etmezdi. | Open Subtitles | أنظر, ليس هناك أي احد سوف يساعد ذلك الرجل وأبنته الصغيرة |
| O adama ihtiyacımız yok anne. Senin de benim de. | Open Subtitles | نحن لا نحتاج لذلك الرجل يا أماه ليس أنا وأنتِ |
| Ama, kalenin dışına çıkmak için O adama ne gibi tatlı sözler sarf etmiş olabileceğini aklım almıyor. | Open Subtitles | و لكني لا أعرف بالضبط ما الذي قالته لذلك الرجل ليُحدثها بلطف عند خروجهم من القلعة |
| O adama her ne olursa olsun ben böyle hissedeceğim değil mi? | Open Subtitles | بغض النظر عما يحدث لهذا الرجل ما زلت أشعر بهذه الطريقة, إتفقنا |
| Tanrı biliyor O adama neredeyse on yıl bağlanmıştım. | Open Subtitles | الهي يعلم أنني كنت مدمنة بذلك الرجل لعشر سنين |
| Millet, o özel kişiyi bulduğunuz zaman... O adama, o kadına sıkıca sarılın... sevin onu, hoş tutun, bağrınıza basın, hoş tutun onu! | Open Subtitles | ايها الناس عندما تجدوا الشخص المميز .. ِ يجب ان تمسكوا بهذا الرجل تمسكوا بهذه المرأة .. |
| O adama sürünerek gidip yardımını istemek senin için yalnızca küçük düşürücü değil! | Open Subtitles | ليس فقط الأمر مهين لك أن تزحف إلى ذلك الرجل وتطلب منه المساعدة |
| Niye O adama? yaşında ve oğlu var mı diye sormadın? | Open Subtitles | لما لم تسألين ذلك الرجل إن كان بعمر 91 ولديه إبن؟ |
| African Queen'deki O adama bak. | Open Subtitles | انظر إلى ذلك الرجل انا نسيت اسمه , لكنه افريقي |
| O adama ağzını geri verebilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن دائما تعطي ذلك الرجل ظهر فمّه. |
| Stu, O adama gitmesi için 10 dolar verdin. | Open Subtitles | ستو، أعطيت ذلك الرجل المحترم عشرة دولار للأنصراف؟ |
| Önce, O adama dönüyorsun sonra da hamile kalıp geliyorsun! | Open Subtitles | أولا ، عدتي لذلك الرجل ! وبعدها حملتي منه ايضاً |
| Yozlaşmaktır. Mutlak itaattir. Kalbini ve ruhunu benim O adama verdiğim gibi vermektir. | Open Subtitles | انه الذل و الأستسلام المطلق تنازل عن قلبك و روحك كما فعلت انا لذلك الرجل |
| Aşağıdaki O adama ne oldu bu arada? | Open Subtitles | ما الذي حدث لذلك الرجل أسفل هناك, على أي حال؟ |
| Eminim insanlar O adama çok daha kötü şeyler söylemiştir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن الناس تقول أسوء من ذلك لهذا الرجل |
| Teyze, Bizim Ganga neden... O adama o kadar çok yağcılık yapmıyor? | Open Subtitles | عمتى.. لماذا تتملق جانجا لهذا الرجل كثيرا؟ |
| - Bu çok saçma. O adama niye bir şey yapsın? | Open Subtitles | هذا لا يعنى شىء لماذا يريد ان يفعل شىء اخر لهذا الرجل |
| Ama O adama yaptıklarımız, bizi onlardan ayırır mı? | Open Subtitles | لكن ما فعلناه بذلك الرجل كيف سيكون مختلفا بأي شكل؟ |
| O adama güvenmemeliydin. | Open Subtitles | لم يكن عليك أن تثق بذلك الرجل لم أكن أعلم أنك تعرفه |
| Onunla çok şey yaşadım. O adama güvenmiyorum. | Open Subtitles | لقد عانيت الكثير ومازلت لا أثق بهذا الرجل |
| - Birisi, Tony Hughes'un O adama saldırdığından basına bahsetti. | Open Subtitles | أحدهم أخبر الصحافة أن توني هيوز اعتدى على ذاك الرجل |
| O evi, O adama satabileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّني أستطيعُ بيعَ ذلك المنزل لذلك الشخص |
| Onun acıyorum. O adama iki tane tablo borcumuz var. | Open Subtitles | أشعر بالأسف للرجل الذي ندين له بلوحتين |
| Neden sen O adama kalacak başka yer bulmasını söylemiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تقولين لذلك الشاب أن يجد مكانا آخر لينام فيه؟ |
| O adama güvenmiyorum. Bir şekilde yakamızdan düşürmeliyiz. | Open Subtitles | انا لا اثق بهذا الشخص يجب ان نستبعده من المشهد بطريقة ما |