O anlaşma olmaz. Ondan kaçtı. | Open Subtitles | لا يمكنه أخذ نفس الصفقة لقد هرب من تلك الصفقة |
O anlaşma olmasaydı, şirketi karlılık yolunda ilerletiyor olamazdın. | Open Subtitles | وبدون تلك الصفقة ماكنت لتكون قادرا على قيادة هذه الشركة رجوعاً إلى الطريق نحو الربحية |
Ve bence O anlaşma ikimiz için de iyi ilerliyor. | Open Subtitles | ويبدو أن تلك الصفقة تعمل بشكل جيد لكلانا |
Yaptığın O anlaşma babama istediği her şeyi veriyor. | Open Subtitles | ذلك الاتفاق الذي عقدته، كان كل ما أراده أبانا ... أتفهم هذا؟ |
O anlaşma iptal edildi. | Open Subtitles | تم إلغاء ذلك الاتفاق |
Yaptığın O anlaşma babama istediği her şeyi veriyor. | Open Subtitles | تلك الصفقة التي قمت بها كانت كل شيء أراده أبي ألا ترى ذلك؟ |
Mike Ross ile anlaşmıştık. Evet ama O anlaşma Mike Başsavcılık tarafından sorguya alındığında sona erdi. | Open Subtitles | أجل، تلك الصفقة قد انفسخت حينما تمّ جرّه للمسائلة من قِبل النيابة الأمريكية |
Galiba beni duymadın. O anlaşma onu yakalayıp, merkeze götürdüklerinde ve bana ihanet etmesine çalıştıkları zaman bitti. | Open Subtitles | تلك الصفقة قد انفسخت حينما قاموا بجرّه ومسائلته وبعد ذلك حاولوا |
O anlaşma olmadan, eline bir bok geçmez. | Open Subtitles | دون تلك الصفقة لا تملكين شيئاَ |
Ve benim anladığım kadarıyla da O anlaşma suya düştü. | Open Subtitles | و على حد علمي فإن تلك الصفقة فَشِلَت. |
Ve O anlaşma işleseydi... | Open Subtitles | ، وإذا كانت تلك الصفقة قد نجحت |
O anlaşma yattı. | Open Subtitles | تلك الصفقة غير ممكنة |
O anlaşma boş ve geçersiz. | Open Subtitles | تلك الصفقة باطلة. |
O anlaşma en iyi seçenekleriydi. | Open Subtitles | تلك الصفقة كانت أفضل فرصتهم. |
O anlaşma bize makul reddedebilme imkanı sağlıyordu. Eğer halk Samaritan'ın kokusunu alırsa, umarım bulabileceğimiz bir yerde olursunuz. | Open Subtitles | ذلك الاتفاق أتاح لنا سياسة إنكار، فلو اكتشف الشعب آلة (السامري)، |
O anlaşma artık geçerli değil. | Open Subtitles | لم يعد ذلك الاتفاق متوفراً |