Ama bir içki içmek için gelmek istersen o başka tabii. | Open Subtitles | إلا إذا وددت الدخول لشرب كأس لا أعتقد بأن ذلك فكرة جيدة |
Eğer tüm gece burada kalıp... yarınki çalışmanı teslim etmek istemiyorsan o başka. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تفضل البقاء هنا طوال الليل ولن تكون قادراً على الذهاب لعملك غداً |
Eğer tüm gece burada kalıp... yarınki çalışmanı teslim etmek istemiyorsan o başka. | Open Subtitles | إلا إذا كنت تفضل البقاء هنا طوال الليل ولن تكون قادراً على الذهاب لعملك غداً |
- Bana güvenmeyi öğrendin O'Neill. - o başka. | Open Subtitles | تعلمت أن تثق بي أونيل هذا مختلف |
o başka tabii. Ben nereye gideceğim? | Open Subtitles | أها هذا مختلف ولماذا لا استطيع الذهاب |
o başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع |
Tabii altınları nereye sakladığını şimdi söylemek istersen, o başka. | Open Subtitles | الا اذا اردت ان تخبرني اين خبات النقود الان |
Sen yürü de şu numarayı yap! Olduğunu iddia ettiğin kişi değilsen, o başka. | Open Subtitles | فقط اذهب وقم بالعرض البهلواني، إلا إذا كنت تدّعي غير ما أنت عليه |
Tabii eğer kişisel eşyaları için geldiysen, o başka. | Open Subtitles | إلا إذا أردنا توقيعك لأستلام متعلقاته الشخصية |
Tabii Uno oyununu riskli buluyorsanız o başka. | Open Subtitles | إلا إذا إعتبرت نفسك تلعب لعبة أونو وبطاقتها الجنونيّة |
Örneğin bir tıp konferansına gideceksen o başka. | Open Subtitles | إلا إذا كنتِ , على سبيل المثال ستذهبين إلى مؤتمر طبي |
Örneğin bir tıp konferansına gideceksen o başka. | Open Subtitles | إلا إذا كنتِ , على سبيل المثال ستذهبين إلى مؤتمر طبي |
Tabii sen gerçekten iyilerin tarafında değilsen ve herkes tarafından şanın ve şöhretinle bilinmek istiyorsan o başka. | Open Subtitles | إلا إذا لم تكن الرجل النزيه الذي تدعيه، وما كنت تسعى إليه هو بزوغ نجمك، وما يأتي بعد ذلك من شهرةٍ وثروة |
Hayır, o başka. Dalga geçtim çünkü onlar Çin'de. | Open Subtitles | لا، لا، هذا مختلف (سخرت منهم لأنهم من (الصين |
o başka. Ben onu seviyorum ve o da beni seviyor. | Open Subtitles | هذا مختلف أنا أحبهُ وهو يحبني |
Hayır, o başka. | Open Subtitles | كلا، هذا مختلف. |
o başka. | Open Subtitles | هذا مختلف تماماً |
- o başka. Odasına bu herifin posterini asan bir yetişkinsin sen. | Open Subtitles | ـ هذا مختلف ـ إنّك بالغ! |
Arkadaşımızın sırrını zorla söyleten adam diyor bunu bir de. o başka bir şey. O bir dedikoduydu ve dedikodu herkese aittir. | Open Subtitles | حسناً , ذلك مختلف كانت تلك نميمة و النميمة من حق للجميع |
Tabi sen eve dönmenin daha iyi bir yolunu biliyorsan o başka. | Open Subtitles | الا اذا كان عندك فكرة افضل كي تعودي بنفسك الى وطنك |
Tabii mumdan bir zarf kapatma mührü olmak istiyorsan o başka. | Open Subtitles | إلّا إذا أردتَ أنْ تكون ختماً شمعيّاً على مغلّف |