Kendimden geçmiş gibi davrandım ve o da beni yalnız bıraktı, kendimi o cehennemden dışarı attım. | Open Subtitles | تظاهرت بأنني فقدت الوعي وعندما تركني بمفردي هربت من ذلك الجحيم |
Kaderin sillesini yemek için o cehennemden kurtulmadın. | Open Subtitles | أنت لم تكافح للنجاة من ذلك الجحيم فقط تواجه المصير |
Onu, o cehennemden kurtaran Annelise ve Sam idi. Hayır, gerçekten mi? | Open Subtitles | لقد كانو "اناليس" و"سام" من انقذوه من ذلك الجحيم حقاً؟ |
İçeriye girmek, onları bulmak ve o cehennemden kurtarmak için 30 dakikadan az bir süremiz kaldı. | Open Subtitles | لدينا اقل من 30 دقيقة لإيجادهم والخروج من هذا الجحيم. |
Beni o cehennemden çıkaran tek şey seni düşünmemdi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أخرجتني من هذا الجحيم كان التفكير بك |
"Ben Rio' daki her çocuk mahkemesine gideceğim ve Tanrı' nın yardımıyla, seni o cehennemden çıkartacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى كل محكمة في ولاية (ريو) وبمساعدة الرب ، سأخرجك من هذا الجحيم |
o cehennemden çıkmış olamazlar mı? | Open Subtitles | الم يكن هناك فرصة لنجاتهم ؟ |
- Annemi o cehennemden çıkartıyordun. - Doğru olmazdı. | Open Subtitles | وستخرجها من ذلك الجحيم - سيكون كذب - |
o cehennemden çıkmış olmazlar mı? | Open Subtitles | الم يكن هناك فرصة لنجاتهم ؟ |