Chris'e not, polisleri ara ve o fotoğrafları görmem için randevu al. | Open Subtitles | ملاحظة لكريس، استدعاء رجال الشرطة وجعل التعيين بالنسبة لي لرؤية تلك الصور. |
Ve belki o fotoğrafları çekmene de izin veririm. | Open Subtitles | إذا وعدتني بأن لا تغضب أنا قد أسمح لك بأخذ تلك الصور. |
Ve belki o fotoğrafları çekmene de izin veririm. | Open Subtitles | إذا وعدتني بأن لا تغضب أنا قد أسمح لك بأخذ تلك الصور |
Sizce o fotoğrafları asıl gönderen kişi buraya koymuş olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أن من أرسل هذه الصور هو من وضعه هناك؟ |
o fotoğrafları size gösterip bu hikâyeleri anlatmış olamazdım. | TED | ولم أكن لأستطيع عرض هذه الصور عليكم وإخباركم بهذه القصص. |
o fotoğrafları kilit altında tutuyorum. | Open Subtitles | هذا أمر مستحيل. لقد أبقيتِ تلك الصور بموضع مُحكم الإغلاق. |
o fotoğrafları sadece şantaj yapmak için kullanacağımızda net olalım. | Open Subtitles | .. أتمنى أن نكون نحن الإثنان متفقان على أن تلك الصور للإبتزاز فقط |
Sadece o fotoğrafları kurbanların ailelerine ulaştırmak istemiştim. | Open Subtitles | لقد أردتُ حقاً أن تعود تلك الصور إلى عائلة الضحيّة. |
Yoksa o fotoğrafları bölgendeki herkese yayarım. | Open Subtitles | وأنصحك ألا تختلق أي شجار وإلا فإني سأنشر تلك الصور على مرأى جميع سكان منطقتك |
Bu da bize o fotoğrafları gerçek hâle getirmek için yaratıcı bir şans verir. | Open Subtitles | وهذا يعطينا رخصة ابداعية لجعل تلك الصور حقيقة |
Bir tarafım, o fotoğrafları internette bırakmak istedi aslında. | Open Subtitles | جزء مني يتمنى . لو تركت تلك الصور العارية على الإنترنت |
Catherine, kız kardeşin o fotoğrafları internete yüklemiş. | Open Subtitles | كاثريـن، أختك قامت بنشر تلك الصور على الانترنت |
o fotoğrafları internete yüklediğini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتكِ تنشٌرين تلك الصور على الانترنت |
Her gün çektiğim o fotoğrafları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر تلك الصور التي كنت التقطها كل يوم على الأرجح ؟ |
Bütün hastaneleri aradım, polise gittim o fotoğrafları her yere astım. | Open Subtitles | تفقدت المشافي، وذهبت للشرطة، ووضعت تلك الصور بكل مكان |
o fotoğrafları Sally Langston'a verirken Olivia' nın kendi işine de zarar verebileceğini düşünmedin. | Open Subtitles | عندما أعطيتي تلك الصور إلى سالي لانغستون أنتي لم تقومي بتسريب عمل أوليفيا فقط |
Teşekkür ederim, sanırım ama, ben o fotoğrafları kimseye göstermeye düşünmüyorum. | Open Subtitles | أشكرك ، على ما أعتقد لكنني لا أخطط لأن أعرض هذه الصور على أحد |
o fotoğrafları yollarsak belki onu okuldan kovdurabiliriz demiştik. | Open Subtitles | هكذا كنا نظن إذا أرسلنا هذه الصور حولها، وربما سوف تحصل عليه النار. |
Gay birinden çocuk yapacağım için çektirdim o fotoğrafları ve tabii göğsüm de alınmadan olsun diye. | Open Subtitles | لقد أخذت هذه الصور لأنني سأنجب طفلاً مع شاب شاذ . و بعدها سأزيل أثدائي بعملية جراحية |
Şimdi o fotoğrafları direkt yukarıdaki komiser yardımcısına gönderebilirim ama kariyerin için pek iyi olmaz, değil mi? | Open Subtitles | بإمكاني إرسال هذه الصور مباشرة إلى الرئيس ولكن سيكون ذلك غير ملائم لمهنتكِ, أليس كذلك؟ |
Ve bu para o fotoğrafları ve ileride çıkabilecek olanları halletmeli, tamam mı? | Open Subtitles | وهذا ينبغى ان يهتم جيداً بأمر الصور. وأى صور آخرى قد تمتلكها , حسناً؟ |