Beni o kapıları açmaya ikna edecek kadar tehlikeli iş primi ödeyemez kimse. | Open Subtitles | لايوجد ما يكفي من الخطر بالعالم أجمع ليُقنعني بفتح تلك الأبواب |
Hem o kapıları kapattığımızda önümüzdeki beş sene günde tek öğün olacak. | Open Subtitles | بجانب ذلك، بمجرد أن نغلق تلك الأبواب ستنتاول وجبة واحدة في اليوم للخمسة سنوات القادمة |
Dunwich'e gitmelisiniz. o kapıları tekrar kapamalısınız. | Open Subtitles | "يجب أن تذهبوا إلى "دانوتش يجب أن تعيدوا غلق تلك الأبواب |
Eğer o kapıları açmazsak, kıracaklar... ve bizi yok edecekler. | Open Subtitles | إذا لم نفتح هذه الأبواب فسوف يقومون بتحطيمها |
Clara'yı yanımda görünce ancak o kapıları açarım. | Open Subtitles | فالتارديس مُقفَلة سوف أفتح هذه الأبواب عندما تصبح كلارا إلى جانبي |
o kapıları kaldırmaya imkan yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة يمكن أن ترفع تلك الأبواب. |
Ama o kapıları açmaya devam etmelisindir. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تستمر في فتح تلك الأبواب. |
o kapıları kapatın! | Open Subtitles | إغلق تلك الأبواب |
Kimse o kapıları izlemyecek. | Open Subtitles | لن يراقب احد تلك الأبواب |
Kimse o kapıları izlemyecek. | Open Subtitles | لن يراقب احد تلك الأبواب |
Hava kilidini çoktan patlattık, o kapıları da patlatırız. | Open Subtitles | إغلاق كافة الحواجز بالمغناطيس لقد فجرنا حاجزك الهوائي بالفعل ويمكننا تفجير هذه الأبواب أيضاً |
o kapıları aç! | Open Subtitles | إفتحوا هذه الأبواب إفتحوها |