Evet, O mağaraya onunla bana almış, ya da en azından benim ailem oldu söyledi. | Open Subtitles | ، كان يجدر به أن يأخذنى معه إلى ذلك الكهف أو على الأقل كان أخبرنى أين كانت عائلتى |
O mağaraya girdim ve bunu buldum. | Open Subtitles | لقد ولجت في ذلك الكهف ووجدت هذه |
Gazeteleri kesmediğinde, ya da komşuları süzmediğinde, O mağaraya saklanıyor, ve kıymetli oyuncaklarıyla oynuyor. | Open Subtitles | حينما لا يكون يقصّ الصحيفة... أو يجفف الناس الذين ثقبهم في ذلك الكهف... أو يهتم بشأن لعبه الثمينة |
Senin yerinde olsaydım ki değilim O mağaraya acilen adam gönderirdim. | Open Subtitles | لذا أن كنت مكانك وأنا لست كذلك كنت لأرسل الرجال إلى هذا الكهف بأقصى سرعة |
O mağaraya girip zaman kaybı yaşadığımızdan beri bunu yaşadığım diğer zamanı düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | منذ كنا في هذا الكهف وخسرنا تلك الساعات لا يسعني التفكير |
Anya, dinle. Bu çok önemli. Willow O mağaraya mı gitti? | Open Subtitles | آنيا) , اسمعِ , هذا مهم جداً) هل ذهبت (ويلو) لذلك الكهف ؟ |
O mağaraya girmek istemiyorum. | Open Subtitles | . لا أريد الدخول لذلك الكهف |
O mağaraya gitme, ahbap. | Open Subtitles | لا تذهب إلى ذلك الكهف يا رجل |
- O mağaraya bir daha asla dönmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أعود أبدا إلى ذلك الكهف. |
Oraya. O mağaraya. | Open Subtitles | هناك, ذلك الكهف |
Beni her gün O mağaraya uçurdun bir de! | Open Subtitles | وأنت جعلتني يطير إلى ذلك الكهف كل يوم! |
Veya O mağaraya kralı vurmaya | Open Subtitles | أو توجه إلى هذا الكهف لقتل |
- Evet. - O mağaraya gidiyorsun ve sakladığın yemeklere mi göz atıyorsun? | Open Subtitles | نعم - تخرجين لذلك الكهف - |