- O olmadan ölmem ya. - Ama birbirimizi yeni tanıyoruz. | Open Subtitles | لن ألقى حتفي من دونه أو أصاب بشئ من ذلك القبيل |
evet. O olmadan, yemek bir şeye benzemez. | Open Subtitles | أجل من دونه الوصفة, لن تكون سوى صلصلة طماطم مالحة |
O olmadan, davanı duruşmaya götürmemek zor olacak. | Open Subtitles | من دونه سيكون من الصعب منع أقامة محاكمة بقضيتك |
Q.T.'nin ofisinden O olmadan çıkıyor. | Open Subtitles | خرج من مكتب Q.T. دون ذلك. اختبأ ربما الكاس على شخصه، |
O olmadan NSA anabilgisayarına giremem. | Open Subtitles | لقد أخذوا بطاقتي الألكترونية لا يمكنني الدخول على شبكة الاستخبارات من دونها |
O olmadan beden hayal kırıklığı yaşar. | Open Subtitles | بدون ذلك سيحدث إحباط في الجسم لا تستطيعين التركيز على عملك |
Evet, şimdi öyle ama bu insanlar O olmadan kendilerini muhafaza edemezler. | Open Subtitles | أجل هذا الآن, لكن بدونها لن يتمكنوا من فعل أي شيء لأنفسهم |
Şunu bir düşünün, tacın son parçası Prens'te değil ve O olmadan, ordusu hiçbir şekilde tehdit oluşturmuyor. | Open Subtitles | ضعا في اعتباركما أن الأمير يفتقد قطعة التاج وبدونها ، جيشه لا يمثل تهديداً |
Hindistan'da O olmadan modern hayatın imkansız hale geleceği bir keşfi öğrendim. | Open Subtitles | يستحيل تخيل الحياة المعاصرة من دونه. لذا نحن هنا في واحد من مواقع الرياضيات المقدسة حقاً في العالم. |
O olmadan, hızlandırıcı işe yaramaz. | Open Subtitles | أعني، من دونه ستصبح المسرعات عديمة الفائدة |
Dürüstçe konuşmak gerekirse, O olmadan hayatın ne kadar boş olacağını hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | بصراحة لا أتخيل كم ستكون الحياة فارغة من دونه |
Bence, O olmadan davayı çözemeyeceğimize onu ikna etmeliyiz. | Open Subtitles | فإنّه يجب علينا إقناعه بأنّنا لا نستطيع حلّ القضية من دونه |
O olmadan da bu işi yapmanın bir yolunu bulabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا إيجادُ طريقةِ لفعلِ هذا من دونه. |
Grubu O olmadan çalacak, bu haksızlık. | Open Subtitles | فرقته الخاصة تعزف من دونه وهذا غير عادل اطلاقا |
O olmadan mayınlara girmeyecektir. | Open Subtitles | وقال انه لن يدخل الألغام دون ذلك. |
Geriye O olmadan döndünüz. | Open Subtitles | هل عاد من دون ذلك. |
Ama O olmadan artık biter. | Open Subtitles | ولكن من دون ذلك... إنتهى الأمر. |
Her zaman O olmadan bir hiç olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | دائماً مّا كنت تقول أنّكَ لا تساوي شيئاً من دونها. |
O olmadan burada kalmak zor olmalı. | Open Subtitles | لابد وانه كان صعباً عليكِ البقاء من دونها |
Çünkü O olmadan sadece orda oturup, parmağımızı kıçımıza sokarız ve sonumuzun gelmesini bekleriz. | Open Subtitles | لأننا بدون ذلك نحن سنَكُونُ من الجلوس هناك ! كحمير تَنتظرُالنهايةِ هَلْ ذلك هو الذي تُريدُه؟ |
O olmadan da polis olduğunu anlarlar. | Open Subtitles | سيخبرونكِ أنّك شرطيّة بدون ذلك |
Ona güvensek de güvenmesek de O olmadan bu savaşı kazanamayız. | Open Subtitles | سواء وثقنا فيها أم لا، فلا يمكننا الفوز بهذا القتال بدونها. |
Ve O olmadan mutlaka sona ermek zorundadır. | Open Subtitles | وبدونها فإن حياتك .لابد أن تنتهي |
Bu el ile çalamaz, biz de O olmadan çalamayız. | Open Subtitles | لا يستطيع العزف بيده, و نحن لا نستطيع العزف بدونه. |
Haffner'dan kurtulduğumuza göre artık davayı O olmadan çözebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الآن حلّ القضية من دون أن ينظر (هافنر) فوق أكتافنا. |
O olmadan, ellerinde bir dava olmaz. | Open Subtitles | -من دونه ليس لديهم قضية -تنصح بالتخلص من الأدلة إذن؟ |