Hayır, çünkü o teklifi kabul edip, Piper'ın buraya insanları | Open Subtitles | لا، لأننا سنأخذ ذلك العرض ولأننا نثق بقدرة، بايبر |
Biliyorum ama bana o teklifi yaptığında orada değildin. | Open Subtitles | أعرف، ولكنّك لم تكن هناك حينما قدّم لي ذلك العرض |
Evet, bence o teklifi kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أننا يجب أن نأخذ ذلك العرض |
E.B., o teklifi cebine koy ve dulun kapısına dayan. | Open Subtitles | - ضع ذلك العرض في جيبك، واطرق الباب |
Biz o teklifi reddettik. | Open Subtitles | لقد رفضنا ذلك العرض |
Miami Alonzo'ya o teklifi yaptığında suratına oturup sıçmış sayılır. | Open Subtitles | لقد جثمت (ميامي) وبالت على وجهك (عندما قدموا ذلك العرض لـ(ألونسو |