Elimizdeki her şeyle O tepede mayınlı bir savunma mevzii istiyorum. | Open Subtitles | أريد موقعاً دفاعياً فوق ذلك التل و ضع فية كل ما لدينا من متفجرات و ألغام |
Tıpkı 2000 yıl önce O tepede olduğu gibi. | Open Subtitles | انها جلبت الحياة الأبدية, تماما كما فعلت على ذلك التل منذ 2000 سنة. |
O tepede William'la birlikteyken aether'dan oluşan adamları Nathan'ı öldürecekti ama sen onları durdurdun. | Open Subtitles | عندما كنت على ذلك التل مع وليام عندما حاول رجاله قتل نايثن بواسطة الاثير قمت بإيقافهم |
O tepede bir St. Louis fahişesini mutlu edecek kadar gümüş var ama tepede kaldıkça işe yaramaz, anladın mı? | Open Subtitles | هناك فضة كافية في ذلك التل لجعل مومس (سانت لويس) سعيدة... لكنه لن يعمل جيداًَ... و هو في التلال، أفهمتي؟ |
O tepede onu öldürdün ve Bay Cicero da aracında bu durumu temizlemeye yardım etti. | Open Subtitles | قتلتها على ذلك التل والسيد (سيسرو) دعك تنظف العربة |
24 saat içinde O tepede bir yapı yoksa Bay Durant, ofisim 0939 formu dolduracak ve Birleşik Devletler Demiryolu kanunları gereğince o mülk devlet tarafından kamulaştırılacak. | Open Subtitles | إذا لم يتم بناء أي شيء على ذلك التل خلال 24 ساعة سيد (ديورانت)، مكتبي سيقدم نموذج 0939 ...يفيد بأن تلك الممتلكات لإستخدام الدولة |