Magnezyum ateşi, obsidiyan bıçağı eritir ve cinayet silahının sadece izlerini bırakır. | Open Subtitles | وستذيب نار من المغنزيوم سكيناً من "السَبَج" تاركة فقط آثاراَ لسلاح جريمة. |
Bizi şaşırtmak için, cesetle birlikte yaktığınız obsidiyan bıçak değil. | Open Subtitles | وليس سكين "السَبَج" الذي أحرقته مع البقايا في محاولة لتضليلنا. |
obsidiyan, paleolitik çağda silah olarak kullanılıyordu. | Open Subtitles | يعود إستعمال "السَبَج" لصنع الأسلحة إلى العصر الأشولي. |
-600 gram kadar. obsidiyan bıçak yapmak için yeter. | Open Subtitles | حوالي 600 غرام، كمية كافية من أجل سكين من "السَبَج". |
Sol taraftaki kaburgada bulunan obsidiyan bıçak izine uyuyor. | Open Subtitles | إنّه يتسق مع طعنة سكين "السَبَج" على الجانب الأيسر للعظم القصي الرابع. |
Demek ki obsidiyan bıçak, asıl bıçak yarasını saklamak için kullanılmış. | Open Subtitles | إذاً لابد أنّ سكين "السَبَج" قد إستُعمل لإخفاء الطعنة الأولى. |
Tess Brown ilk romanında obsidiyan bir silah kullandı. | Open Subtitles | إستعملت (تيس براون) سلاحاً من "السَبَج" في روايتها الأولى. |
Ama bunda obsidiyan yok. | Open Subtitles | لكن لا يملك هذا آثاراً لـ"السَبَج" فيه. |
Katil muhtemelen obsidiyan bıçakta kalıp başka silah aramayacağımızı sandı. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ القاتل إعتقد أنّنا سنتوقف عند سكين "السَبَج"... -ولن نبحث عن سلاح آخر . |
Aldus Carter bir ay önce internetteki bir taş yontma dükkânından obsidiyan almış. | Open Subtitles | وضع (أولدس كارتر) طلباً لقطعة من "السَبَج"... من متجر لتشذيب الحجارة على الأنترنت قبل شهر. |