Eskiden bir kapıydı, ve oturma odasıyla bağlantılıydı, ama daha fazla özel alana ihtiyacım olunca, onu öteki taraftan mühürledim. | Open Subtitles | إنّه اعتيد على أن يكون باباً هو متصل بغرفة الطعام و انا كنتُ بحاجة لخزانة مغلقة ولكن بمساحة أكبر قليلاً |
- Jumperın kontrol odasıyla iletişim kurmasını engelliyorum. Sürpriz olacak. - Güzel. | Open Subtitles | أمنع المركبة من الاتصال بغرفة التحكم عنصر المفاجئة |
Leydi Mary'nin yatak odasıyla ne ilgisi var? | Open Subtitles | ولكن ما علاقة هذا كله بغرفة الليدي ماري؟ |
Clarendon cezaevi ölüm odasıyla meşhurdur. Onu denemek istemiyorum. | Open Subtitles | سجون كلارندون مشهورة بغرف القتل لا يجعلك هذا تريد أن تجربها |
Sana evi gezdireyim mi? Mmm... ben daha çok sadece yatak odasıyla ilgileniyorum. | Open Subtitles | فى الغالب أجد متعتى بغرف النوم |
Birkaç ay önce poker odasıyla ilgilenen başka kişiler olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قبل شهور, قلت إن هناك اهتماماً خارجياً بنادي البوكر |
Birkaç ay önce poker odasıyla ilgilenen başka kişiler olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قبل شهور, قلت إن هناك اهتماماً خارجياً بنادي البوكر |
Herkesi oturma odasıyla başlatmayı severim. | Open Subtitles | . أنا أحب أن أبدأ مع الجميع بغرفة الجلوس |
Bu söz konusu imalatçı dedi ki, "İyi ama, biliyorsunuz, biz bununla ilgilenmiyoruz. Biz oturma odasıyla ilgileniyoruz. | TED | وهذا المُصنّع تحديدًا قال، "حسنًا، تعرفون، لسنا مهتمين بذلك. نحن مهتمون بغرفة المعيشة. |
Bu arada, Ted'in odasıyla ne yapacaksınız? | Open Subtitles | بالمناسبة ماذا ستفعلون بغرفة تيد؟ |
Eğlence odasıyla başlayalım. | Open Subtitles | فلنبدأ بغرفة العناية |
İkinci gece Tufty'nin arka tarafta saklı şifre odasıyla birlikte kurmuş olduğu ithal/ihraç malzemelere gittim. | Open Subtitles | لذا في الليلة التالية ذهبت إليمكانالإستيرادوالتصديرالمناسب... الذي جهزه (تافتي) بغرفة مخفية في الخلف. |
Bir sürü odasıyla sana yeni bir ev buldum. | Open Subtitles | وجدت منزلاً لك بغرف أكثر عدداً. |