ويكيبيديا

    "oksijenle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بالأكسجين
        
    • الأوكسجين
        
    • الأكسجين
        
    • والأكسجين
        
    Tıpkı birbirine bağlanmış iki kutu bira gibi, biri likit oksijenle dolu, diğeri roket petrolüyle ve ağırlıktan kâr etmiş olduk. TED بكل بساطة مثل علبتي جعة اصطدمتا معاً، أحدهما مليئة بالأكسجين السائل، والأخرى مليئة بوقود الصواريخ، وهذا يحفظ الوزن.
    Bu yüzden burnuna bir hortum takıldı. Oraya gelen oksijenle nefes alabiliyor. Open Subtitles لهذا السبب لديها أنابيب تحت أنفها لكي تمدّها بالأكسجين لتتنفّس
    Akciğerlerine oksijenle zenginleştirilmiş bir karışım uygulamayı düşünüyorum. Open Subtitles ارغب بمحاولة ادخال محلول سميك غني بالأكسجين الى رئتيك
    Muhtemelen oksijenle daha iyi nefes alacaktır. Open Subtitles من المحتمل أنها يمكنها ببعض الأوكسجين مع السلامة الآن
    Garip kimyasal olaylarından biri katı kayaları birleştiren kristalleri oluşturmak için oksijenle birleşme yeteneğidir. Open Subtitles أحد خصائصه الكيميائية قدرته على الارتباط مع الأوكسجين لتكوين بللورات تتحد إلى صخور صلبة.
    Unutma, içinde oksijenle birleştirildiğinde su yapılan hidrazin var, o yüzden dikkatli ol. Open Subtitles ولا تنسى، إنه مملوء بالهيدرازين والذي يجتمع مع الأكسجين ليصنع المياه لذا تمهل
    Sonra bu moleküller havadaki oksijenle reaksiyona giriyor ve karbondioksit ve su yaratıyor. TED تتفاعل هذه الجزيئات بعد ذلك مع الأكسجين الموجود في الهواء لتصنع ثاني أكسيد الكربون والماء.
    Muhtemelen az miktarda yakıt ve oksijenle bilinmeyen bir konumda olacaktınız ve geri dönemeyecektiniz. Open Subtitles الاحتمال الأكثر كان نقلكم لمكان غير معروف مع كمية محدودة من الوقود والأكسجين وعدم وجود طريقة للرجوع
    Her bir hücrenin, bu hayat veren oksijenle yenilendiğini düşün. Open Subtitles تخيّل كل خلية يتم شطفها وتنظيفها بالأكسجين الواهب للحياة
    Atomları arasında milyonlarca ufak gözenek açmak için oksijenle işlem görmüş... - ...karbondur. Open Subtitles إنّه كربون تمّت مُعالجته بالأكسجين لفتح ملايين المسامات الصغيرة بين ذرّات الكربون.
    Happy benden, iticileri kullanarak kapsülü atmosfere sokmamı istiyor böylece Walter'ın çevresi oksijenle sarılacak. Open Subtitles هابي تريد مني إستخدام الرافعة لدفع الكيسولة إلى الغلاف الجوي أين سيكون محاطا بالأكسجين
    Böylece bedenindeki CO2'yi dışarı çıkartıp yerini değişmemiş oksijenle dolduruyorsun. Open Subtitles لتطرد ثاني أكسيد الكربون من جسمك و تعيد تحميله بالأكسجين الصافي
    Dünya'daki en kuru, en yüksek yerlerde bile hava yumuşaktır ve binlerce kilometre ötedeki yağmur ormanlarımızın yaydığı oksijenle doludur. TED حتى في الأماكن الأكثر جفافًا، وعلوًا على الأرض، فالهواء لطيف ومشبع بالأكسجين المنبعث من على بعد آلاف الأميال عن طريق الغابات المطيرة.
    Devasa bir orman atmosferi oksijenle dolduruyor. Open Subtitles غابةٌ عملاقة تملأ الجو بالأكسجين
    bunlar çözüldü ve havadan aldığı oksijenle birleşerek, atmosfere karbondioksit olarak döndü ve bu da betona gitti. TED لم تقم بدورها و إنما امتصت الأوكسجين من الهواء. و أطلقت CO2 في الهواء. ودخلت في الغشاء.
    Yangın, oksijenle beslenir. Kendine oksijen arar. Open Subtitles الحريق يتغذى على الأوكسجين إنه يفتش عنه
    Propan akciğerlerdeki oksijenle yer değiştirmiş. Open Subtitles "البروبان يُزيح الأوكسجين من الرئتين"
    oksijenle sen ilgilen. Open Subtitles تولي الأوكسجين.
    Taze oksijenle dolduklarında usta bir manevrayla sersemlemiş gümüş balıklarının üstesinden gelebilirler Open Subtitles و بعد أن تحصل علي الأكسجين النقي،
    Sıcaklık yüzünden nesne yanıcı gazlar çıkarır ve bu yanıcı gazlar havadaki oksijenle temas ettiğinde ateşe sebep olur. Open Subtitles ما يجري هو أن الحرارة تحمل الأشياء على طرد الغازات القابلة للإحتراق، ومتى ما خرجت هذه الغازات فإنها مسؤولة عن إشعال النار بالتعاون مع الأكسجين في الهواء.
    Paslandı çünkü oksijenle etkileşime geçti. Open Subtitles انه صدئ لأنه تلامس مع الأكسجين.
    Beyne giden oksijenle? Open Subtitles والأكسجين على دماغه ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد