Jessica'nın çocukları Okula giderken 20 km boyunca çamurlu yolda yürümek zorunda. | Open Subtitles | الآن أطفال جيسيكا عليهم المشي 12 ميلاً على أرض متسخة إلى المدرسة |
Aslında, annem en sonunda bana benim, Okula giderken bütün yol boyunca ağlayan küçük bir çocuk olduğumu söyledi. | TED | في الواقع، أخبرتني والدتي أنني كنت الطفل الصغير في القرية الذي يبكي طوال الطريق إلى المدرسة. |
O resim hep gözümün önündeydi, büyürken, Okula giderken, okuldan ayrılırken, aile kurarken, hep merak ettim: | TED | حسنا، تلك الرؤية لاحقتني إلى أن كبرت وذهبت إلى المدرسة وخرجت منها ورجعت إليها وبدأت في تكوين عائلتي. |
Ben, um... Okula giderken üstünkörü onunla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت معه بإختصار بينما هو في طريقه إلى المدرسه |
Okula giderken unutmamak için buraya bıraktım. | Open Subtitles | ووضعتها في مكان لا أنساها فيه حتى آخذها في طريقي للمدرسة |
Belki de Okula giderken korsan giysisi giymesine izin vermeseydik arkadaşlarıyla daha iyi kaynaşacaktı. Bir saniye, bir saniye. | Open Subtitles | ربما لو لم نسمح له بلبس زي القراصنه للمدرسه سيتأقلم هنا اكثر |
- Okula giderken tekmeliğimi... | Open Subtitles | - أيمكنني إرتداء ... . |
Ben büyürken kırsal Zimbabve'de köyümde bir büyüğüm bir keresinde Okula giderken karşılaştığım zorlukları anlattı. | TED | عندما كنت أكبر، سيدة كبيرة في قريتي في ريف زيمبابوي عندما وصفت التحديات التي واجهتها للذهاب إلى المدرسة |
Okula giderken yolda size bununla ilgili bir hikaye anlatayım. | Open Subtitles | سَأَرْوي لكم قصَّةً عنها في طريقنا إلى المدرسة. |
Okula giderken, işe giderken asla yalnız olmayacaksınız. | Open Subtitles | سواء تتشمين إلى المدرسة أو تقدن السيارة إلى العمل، فلا تفعلن ذلك بمفردكن. |
Oğlum Okula giderken ağlayıp durdu. | Open Subtitles | وكان ابني يبكي عندما اصطحبته إلى المدرسة. |
Okula giderken Raymond'ın donunu giymek zorunda kalmıştın. | Open Subtitles | اضطررت لارتداء لباس داخلي يخص رايموند إلى المدرسة |
Her gün Okula giderken hep bir sonraki köşede olduğunu hayal ettim. | Open Subtitles | في طريقي إلى المدرسة كل يوم تخيلتُ أنكِ عند الزاوية القريبة |
Okula giderken bize eziyet eden... pislikleri unuttunuz mu? | Open Subtitles | اللواتي يأتون إلى المدرسة بهدف تعذيبنا ؟ لا يمكنني التحمل بعد الآن |
Sadece Okula giderken küçük bir mola vermeni istiyorum. | Open Subtitles | ..أنا أحتاجك لتقفي وقفه قصيرة في طريقك إلى المدرسة |
Kızlarımız ve oğullarımızın Okula giderken, okul bahçelerinde ya da sınıflarında kana susamış hayvanlar tarafından tacize uğramama haklarından. | Open Subtitles | حقوق أبنائنا وبناتنا بأن يذهبوا إلى المدرسه بدون أيه مضايقات من عاطش الدماء هذا في أرض الملعب |
Bu sabah sana Okula giderken eşlik etmiştim. | Open Subtitles | لقد رَافقتُكِ إلى المدرسه هذا الصباح |
Okula giderken gerginlikten tırmaladığım aynı koltuk bu sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه نفس المقعد الذي أخدشه و أنا قلقة في طريقي للمدرسة |
Önceden müzik eğitimi almamış ve tamamen sağlıklı 10 yaşındaki bir çocuğun Okula giderken kaza geçirmesi ve birdenbire piyano çalmaya başlaması ilgini çekmiyor mu? | Open Subtitles | لا تتشوق لمعرفة كيف يصبح فتى بالعاشرة بكامل صحته دون أي تدريب موسيقي من قبل أصيب بحادث بطريقه للمدرسه يعزف البيانو فجأة؟ |