Demek siz de benim bu okuldayken oynadığım tip pokeri oynuyorsunuz. | Open Subtitles | أراك تلعب نفس اللعبة التي ألعبها عندما ذَهبتُ إلى المدرسة هنا |
okuldayken senin özel biri olacağını biliyorduk ve bunu söylemiştik. | Open Subtitles | كلنا عرفنا في المدرسة انك ستكونين مميزة, لقد قلنا ذلك |
Bir dişçi, okuldayken kendi diş işini büyük ihtimalle okuldaki diğer öğrencilere yaptırıyordur. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ طبيب الأسنان يجعل الطلبة يقومون بالعمل على أسنانه في المدرسة |
okuldayken okuduğumuz Scarlet A. adında bir kadınla ilgili kitap hakkında olabilir. | Open Subtitles | ربما هو كذلك الكتاب الذي قرأناه بالمدرسة كتلك المرأة التي وسمت كعاهرة |
Yapacağım şeyler var. okuldayken notlarım iyiydi. | Open Subtitles | لدي اشياء لافعلها لقد كنت احصل علي درجات جيده في المدرسه |
Ama bu bana okuldayken içinde bir anahtarla birlikte gönderilen. | Open Subtitles | لكن هذه الواحدة أرسلت لي إلى المدرسة مع المفتاح بداخلها |
Orta okuldayken sana kaç kez çıkma teklif etmiştim hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين كم مرة طلبت منكِ الخروج معي في المدرسة الثانوية ؟ |
Ben okuldayken altın saatleri olan şehirli çocuklar bu oyunu çok severlerdi. | Open Subtitles | عندما كنت في المدرسة اولاد المدينة مع ساعاتهم الذهبية أحبوا هذه اللعبة |
okuldayken okyanusu ben de böyle görüyordum... sanki, "coğrafya ve fen dersleri... "kıyılardan ötesine geçmez. | TED | وهذه هي الصورة التي كنت أرى فيها المحيط عندما كنت في المدرسة كما لو ان دروس الجغرافيا والعلوم تتوقف عن حدود المحيط |
Yatılı okuldayken anlattığı garip bir hikaye vardı. | Open Subtitles | أثق بك لتجد إستخداماً آخر للتابوت. لقد كانت هُناك قصة من قصص قبل النوم حكاها فى المدرسة الإعدادية. |
Peki ondan önce, okuldayken erkeklerle çıkıyor muydun? | Open Subtitles | و قبل ذلك ، فى المدرسة هل كنت تخرجين مع الفتيان ؟ |
Çocukların ikisi de okuldayken sen neyle meşgul olacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعلين هذا الصباح عندما يكون كلا الطفلين فى المدرسة ؟ |
Çocukların ikisi de okuldayken sen neyle meşgul olacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعلين هذا الصباح عندما يكون كلا الطفلين فى المدرسة ؟ |
Bilirsin, okuldayken dikkate değer sanatsal işler yapardım. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد كانوا يعتبرونني فنانة حين كنت في المدرسة. |
okuldayken hep şu Fransız mağaralarından birine gitmek istemişimdir. | Open Subtitles | عندما كنت في المدرسة حلمت بأنني دخلت أحد الكهوف الفرنسية |
okuldayken futbol oynadım. Defansın sağındaydım. | Open Subtitles | كنت العب كرة القدم في المدرسة لعبت جيدا في خط الخلف |
Oldukça yeteneklidir. okuldayken tüm ödülleri toplamıştı. | Open Subtitles | انه موهوب، ولقد حصل على كل الجوائز في المدرسة |
Lelouch, okuldayken tanışmıyormuş gibi davranmaya devam edelim. | Open Subtitles | لندّعي بأننا لا نعرف بعضنا البعض بالمدرسة |
okuldayken, beni matematikte geçenler olduğunda ağlardım. | Open Subtitles | اذكر عندما كنت بالمدرسة كنت ابكي عندما كان يتفوف احد علي |
okuldayken dayanamadığım tiplerin başında gelirdi. | Open Subtitles | عندما كنت فى المدرسه كانوا هم اولئك الناس الذين لم يمكننى احتمالهم |
Peter a göre Connie Demico, o okuldayken en popüler kız olan eski Phoebe Diamond. | Open Subtitles | بالنسبه لبيتر, كوني ديميكو هي فيبي دايموند, اكثر فتاه محبوبه عندما كان هو في المدرسه. |
İki hafta içinde, okuldayken, arkanı dönüp bu yaz yaptığın diğer şeylere baktığından bile daha fazla bakacak mısın buna? | Open Subtitles | بعد أسبوعين حينما تكونين في الجامعة هل ستنظرين حتى إلى هذا على أنه شيء أهم مما فعلتيه في ذلك الصيف؟ |
Pekala. biz okuldayken, ve siz ikiniz tanışmadan önce, | Open Subtitles | حسنا، عندما كنا في الكلية و كان الأمر قبل أن تلتقيا |
okuldayken onu çok severdin. | Open Subtitles | حَسناً، أنت كُنْتَ بالأحرى مولع به ظهر في المدرسةِ. |