okuman için de sabırsızlanıyor. Hepsini kendi başına yazdı. | Open Subtitles | إنه متحمس جداً لتقرأ ما الذي كتبه |
Kitap okuman için seni bekliyor. | Open Subtitles | إنه ينتظرك لتقرأ له |
John, arabaları temizlemen için para ödüyoruz, gazete okuman için değil. | Open Subtitles | جون) نحن ندفع لك كي تنظف) السيارت، لا لتقرأ الصحف |
Lütfen şimdi git. Sana yatarken okuman için bir şey vereceğim. | Open Subtitles | اذهب، لكن يجب أن اعطيك شيئا ما لتقرأه .. |
Bunu sana okuman için verdim, öldürmek için değil. | Open Subtitles | أنا أعطيته لك لتقرأه... لا تستخدمه للقتل |
Yolda okuman için bir şey getirdim dostum. | Open Subtitles | هدية لك لتقرأه فى الطريق |
John, arabaları temizlemen için para ödüyoruz, gazete okuman için değil. | Open Subtitles | جون) نحن ندفع لك كي تنظف) السيارت، لا لتقرأ الصحف |
okuman için birşey. | Open Subtitles | شيء خفيف لتقرأه |
- O mektup senin okuman için yazılmadı. | Open Subtitles | -هذا الخطاب ليس يخصك لتقرأه . |