Çok okuyorum, Lily'nin çok iyi bildiği gibi, çok sevdiğim kitaplarımı arkadaşlarıma yolluyorum. | TED | أنا أقرأ كثيرا وهكذا، كما تعلم ليلي جيدا، كتبي التي أحبها، أرسلها لأصدقائي. |
Biliyorum çünkü her akşam saat 8de onu yatırıp kitap okuyorum. | Open Subtitles | أعرف هذا لأننى أقرأ لها كتاباً وأغطيها لتنام فى حوالى الثامنة |
Hayır, okuyorum ve söylüyorum sana, bunda bir şey var. | Open Subtitles | لا أنا أقرأ هذا حتي أخبرك ان داخلها شيء غريب |
Bu gazeteyi sizin kötülerden birisi olmadığınızı anlayacak kadar zamandır okuyorum. | Open Subtitles | لطالما قرأت هذه الصحيفة لمدة طويلة لأعلم بأنك لست أحد السيئين |
LM: Şu anda Connecticut Üniversitesi'nde okuyorum | TED | لوك: حسناً، انا الآن أدرس في جامعة كونيتيكت. |
ben kitapları İngilizcelerinden okuyorum, ve derslerin çoğuna giriyorum. | TED | اقرأ انا كل الكتب بالانجليزية واحضر معظم المحاضرات. |
Her gün ofisimde oturuyorum, ve her şeyin nasıl kötüye gittiğini okuyorum, her şeyin havaya uçmasına ne kadar az kaldığını görüyorum. | Open Subtitles | أجلس في مكتبي كل يوم وأنا أقرأ عن ان الامور تزداد سوءا على انها مجرد مسألة وقت قبل أن ينفجر كل شيء |
Her gün ayrı bir gazetede, işimizi beceremediğimize dair aynı hikâyeleri okuyorum. | Open Subtitles | في كلّ يوم أحمل فيها الصحيفة، أقرأ مقالاً آخر عن إهمالنا عملنا |
Bir süredir kadın haklarını okuyorum 1920'li yıllardan, nasıl daha da iyi olabileceğimi düşünüyorum. | TED | كنت أقرأ عن تاريخ المرأة في عام 1920 التفكير في كيف يمكن أن أكون أفضل بكثير. |
Bencil devi, duvarı nasıl en sonunda yıktığını ve çocukların bahçesinde özgürce koşuşturmasına izin vermesini hatırlamak için yavaşça okuyorum. | TED | كما أقرأ ببطء لكي أتذكّر العملاق الأناني، كيف حطّم ذلك الجدار في النهاية وترك الأطفال يجولون بحرية في حديقته. |
Şimdi, bunu okuyorum, ve devam ediyorum, bunların hepsi ne demek? | TED | الآن، أنا أقرأ هذا الشئ، وأقول، عن ماذا كل هذا؟ |
Karikatürler için yaşlandım. Haftada iki kitap okuyorum. Yapacağıma gizlice yemin etmiştim. | Open Subtitles | أنا كبيرة على الرسوم الهزليه , أقرأ كتابين فى الاسبوع |
Son zamanlarda dondurma işlemi konusunda ne bulursam okuyorum. | Open Subtitles | لذا، مؤخراً كنت أقرأ كل ما يمكنني بخصوص التبريد |
Ben sadece roman okuyorum ki çoğu macera romanı ve içlerinde bu tür şeyler çok az yer alıyor. | Open Subtitles | ما أقرأه فى الكتب فقط و بما أننى أقرأ قصص الرعب فإنها لا تساوى الكثير |
Tamam, bir tür dolandırıcıyım. Ama tüm kişisel gelişim kitaplarını okuyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا نوعاً ما محتال، لكنّني قرأت جميع كتب مساعدة الذات. |
Biliyor musun Clyde, gazetelerde hepinizle ilgili ç ıkan şeyleri okuyorum... ve çok korkuyorum. | Open Subtitles | كلايد ، أنا قرأت عنك فى جميع الصحف وأنا أشعر بالخوف |
Evet hanımefendi. Yargıç Earp'ün yanında hukuk okuyorum. | Open Subtitles | نعم سيدتي أنا أدرس القانون مع القاضي إيرب |
Kadınlara telefon rehberini okuyorum... ve sabah açan papatyalar gibi ıpıslak, ipnotize oluveriyorlar. | Open Subtitles | يمكننى ان اقرأ لامراة دليل التلفونات وستنام تنويما مغناطيسيا رطبه كالاقحوان بالصباح |
Bugün keşfettim. Düşünceleri okuyorum. | Open Subtitles | لقد اكتشفت اليوم أنه يمكنني قراءة العقول |
Şey, evet, onu okuyorum ama diğer ebeveyn sitelerini daha çok seviyorum. | Open Subtitles | حسناً، نعم، أنا أقرأها بالفعل. لكني أفضل مدونات أخرى تتعلق بشؤون الأمومة. |
Yani, başkalarıda kitap okuyor. Ben de okuyorum. | Open Subtitles | أعني ، الكثير من الأشخاص يقرأون أنا أستطيع القراءة |
Okumasına hiç de izin verilmeyen atalarıma saygı göstermek için yavaşça okuyorum. | TED | وأقرأ ببطء لأحيي ذكرى أجدادي، الذين لم يُسمح لهم بالقراءة قط. |
Ve numarayı onlara okuyorum, onlar da bunu kontör yüklemek için kullanıyorlar. | TED | وأقوم بقراءة رقم بطاقة الشحن، ويقوم باستخدامها لشحن الهاتف المحمول الخاص بهم. |
George Washington Üniversitesinde makine mühendisliği okuyorum. | Open Subtitles | أنا طالبة في الهندسة الميكانيكية في جامعة جورج واشنطن |
Tegmenle konusmadan önce... biraz bir seyler okuyorum. | Open Subtitles | انا اقرا عنها الان قبل الكَلام مع الملازم أوّلِ مانبون |
Kasetten birçok kitap okuyorum şu anı yaşamak ile ilgili. | Open Subtitles | لقد كنت أقرا الكثير من الكتب ..عن... مواجهه هذه اللحظه.. |
O örümcek rutinini yaparken neden hep kitap okuyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعتقد أنني دائماً أقرء الكتب والهراء عندما نفعل روتين العنكبوت ؟ 198 00: 11: |
Hayır, ben mektubu okuyorum, sen fotoğrafı çekiyorsun. | Open Subtitles | لا انا سأقرأ الرساله وانتي ستلتقطين الصوره |