Bana ulaşan okuyucuların çoğu güzel sözler yazdı. | TED | الكثير من القراء الذين تواصلوا معي كتبوا لي كلمات تعزية رقيقة. |
okuyucuların duygularını seninle paylaşmalarından korkmamalısın. | Open Subtitles | يجب ألا تخشى من القراء أن يقاسموك عواطفك ومشاعرك. |
Bu bir yıl tamamlandığında, ki galiba dayanamayacağım okuyucuların bir şekilde hayatlarına devam edecekler. | Open Subtitles | و عندما تنتهي السنة و التي لا أعتقد أنني سأنتظرها القراء سيعودون لحياتهم الطبيعية حتما |
Tabii ki okuyucuların da parlama zamanı aynı zamanda. | Open Subtitles | كما هو فرصة القرّاء للتألّق، لكن لي أيضاً، |
Her yerde hevesli okuyucuların ellerine bırakıyor. | Open Subtitles | ويضعه في الأيادي الحريصة من القرّاء في كل مكان. |
Ancak okuyucuların böyle düşünmeyecektir, bunu senin yaptığını düşünecektir. | Open Subtitles | ، لكن قرائك لن يفهموها بتلك الطريقة . سيقولون أنه أنت |
Herhâlde okuyucuların mahkemede işini yapan siyahilerin... | Open Subtitles | على قرّاءُك أن يعلمون بأن هؤلاء هم السودُ بقاعة المحكمة |
Beş değil de bir çocuk bunu yaşadı sanırlarsa okuyucuların daha çok ilgileneceğini biliyordum ve insanların ilgilenmesine ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | كنت أعرف أن القراء يهتمون أكثر إذا ظنوا ان كل هذه الأمور حدثت لطفل واحد بدلا من خمسة |
okuyucuların, tüm bu şeylerin beş çocuk yerine bir çocuğun başına geldiğini düşünse daha çok ilgilerini çekeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن القراء يهتمون أكثر إذا ظنوا ان كل هذه الأمور حدثت لطفل واحد بدلا من خمسة |
İşim,tek işim, iyi kitapları okuyucuların ellerine vermek. | Open Subtitles | أن عملي الوحيد هنا هو إيصال الكتب الجيّدة إلى آيادي القراء. |
Sana bir şeyler hissettiren şeyi bul, böylece okuyucuların da hisseder. | Open Subtitles | يجب أن تجدي الشيء الذي يجعلك تشعرين، ليشعر القراء به. |
Önemli olan okuyucuların bu dedikoduları seviyor olması. | Open Subtitles | من المهم أنّ القراء يحبّون هذه الثرثرة. |
İyi okuyucu bir bir sanatçının tutkusuna sahiptir, hikaye tarafından yakalanmayı ister, aynı miktarda önemli olarak, okuyucu bir bilimadamının, okuyucuların sezgisel tepkilerini kıvama getirip karmaşıklaştırarak eyleme geçiren hükümlerinin soğukkanlılığına da sahip olmalıdır. | TED | قارئ جيد لديه شغف فنان، رغبة في الحصول على المحاصرين في القصة، ولكن يحتاج إلى نفس القدر من الأهمية، القراء أيضا رباطة جأش الحكم لأحد العلماء، الأفعال التي للمزاج وتعقد ردود فعل القارئ البديهية للقصة. |
Hatta bazı okuyucuların, yazarın gizli sırdaşı gibi, hoş bir muzipliğe sahip arkadaşı Jane ile mektuplaşıyor gibi hissettikleri bile söylenir. | TED | حتى قيل أنّ بعض القرّاء يشعرون وكأنّهم أصدقاء الأديبةِ المقرّبون، يتبادلون الرسائل مع صديقتهم الماكرة المرحة "جاين". |
Buna karşın Joseph,.. ...sonsözün okuyucuların tüm sorularını yanıtlayacağını söylemişti. | Open Subtitles | جوزيف) قال، مع ذلك، بأنّ الخاتمة) ستُجيب كُلّ أسئلة القرّاء |
Hayır okuyucuların ne düşündüğü önemli değil. | Open Subtitles | لا آبه بما يظنه القرّاء. (جون)، بالتأكيد كانت لديها الموهبة. |
Angela, People okuyucuların merak ettiği konu şu: | Open Subtitles | اذاً يا (انجيلا) ما يريد أن يعرفه القرّاء حقاً هو |
Edward, genç okuyucuların bilmez belki ama bana Muhteşem Buck Howard ismini veren Johnny Carson'dı. | Open Subtitles | إدوارد قرائك الشباب قد لا يعرفون انه جوني كارسون من اطلق علي باك هوارد العظيم |
Herhâlde okuyucuların mahkemede işini yapan siyahilerin... | Open Subtitles | على قرّاءُك أن يعلمون بأن هؤلاء هم السودُ بقاعة المحكمة |