| Tabii, zira okyanusun dibinden tabut çıkarma şansı pek bulunmayan bir nimet. | Open Subtitles | صحيح، لأنّه ليس في أغلب الأحيان تجد صندوق في قاع المحيط خصوصًا واحد مع 2 مليون دولار بداخله |
| Bunların hepsi önceden kaydedilmiş olabilir ve sizinle okyanusun dibinden konuşuyor olabilirim. | Open Subtitles | ربما كان هذا مسجل مسبقاً، وأنا أتحدث إليكم من قاع المحيط. |
| Ve okyanusun dibinden çıkaracak güç bende var mı, bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم ما إذا كانت لدي القوة لأسحبها من قاع المحيط |
| Ruslar, geçidi okyanusun dibinden çıkarmışlar. | Open Subtitles | - - الروس استعادوا بوابة النجوم من قاع المحيط |
| Sanki her şeyi okyanusun dibinden görüyor gibiydim. | Open Subtitles | كأنني كنت أري كل شيء من قاع المحيط |
| Kurtarma gemisinin biri okyanusun dibinden çıkardı bunu. | Open Subtitles | استعادته سفينة إنقاذ من قاع المحيط |
| Aynı zamanda seni okyanusun dibinden çekip çıkaran adamım. | Open Subtitles | والشخص الذي التقيته أمامك في قاع المحيط |
| Onların ruhları kefaret içinden çıkana kadar, taksirat yalanını okyanusun dibinden çıkarana dek onlar için göz yaşı dökme! | Open Subtitles | ...لا تبكوا عليهم ...على خطاياهم ...المرمية في قاع المحيط ...ساعدني |
| Sanki okyanusun dibinden konuşuyorlardı. | Open Subtitles | جميعهم يتكلمون وكأنهم في قاع المحيط |